reklam
reklam
DOLAR 32,5999 % 0.34
EURO 34,8211 % 0.18
STERLIN 40,4534 % -0.43
FRANG 35,8280 % 0.59
ALTIN 2.508,34 % 0,96
BITCOIN 2.117.785 2.358

''Ben bu kapıyı açtığımda tüm kötülükler dışarıda kalıyor…''

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
''Ben bu kapıyı açtığımda tüm kötülükler dışarıda kalıyor…''
reklam

Kırklareli'nin ilk butik kitap kafesi ''Baykuş Kitap Kafe'' mimarı Elif Bolu Türker ile sohbetimiz, Baykuş'un vaat ettiklerinin yalnızca kitap ve kahve ile sınırlı olmadığını ortaya koyuyor.

Elif, Baykuş'un gerçekleşme hikayesinden bahsedebilir misin?

Baykuş'u 2014 senesinde açtık. Ben iktisat mezunuyum. Daha evvel farklı işlerde çalıştım. Ancak bir türlü kendim olduğumu hissedemiyordum. Bölümümden de, yaptığım işlerden de mutlu değildim.Yaşamımda kahve ve kitap hep yer etti. Yazmak, kahve yudumlamak, okumak hep birbirleri ile ilintili geldi bana. Kafamın bir köşesinde böyle bir yer açmak hep vardı ancak bir türlü cesaret edemiyordum. Bir gün eşimle sohbet esnasında hayalimden bahsettim, ''Keşke böyle bir yerim olsa, evim gibi olsa, ben keklerimi, kurabiyelerimi yapsam, güzel kahveler demlesem, ve adı da baykuş olsa….'' Ardından eşim bunu gerçekten isteyip istemediğimi sordu, ben de evet dedim. ''Hadi o zaman neden yapmıyoruz'' sorusunun ardından iki ay sonra baykuş açıldı. Şimdi buraya birlikte oturuyoruz…

Baykuş'tan beklentilerin nelerdi? Para mı konfor alanı mı? 

Aslında tam olarak ikisi de değil. Ben buraya evimi taşıdım. Buranın kendi döngüsünü sağlıyor olması benim için hep yeterli oldu. Burada her şeyin bir hikayesi var. Her tabağın, duvarların, boyaların, kitapların… Benim temel ihtiyaçlarımı karşışıyor olması benim için yeterli oldu. Ben bu kapıyı açıp kapattığım zaman sanki tüm kötülükler dışarıda kalıyor gibi bir his var. 

Baykuş'u tercih edenler sence neden tercih ediyor?

Ben hislerini ön planda tutan biriyim. Hislerimle yaşamayı seviyorum. Müşterilerimle aramda da hislerime dayalı bir bağ oluşuyor. Kırklareli küçük bir yer ve insanlar kültüre aç. Bu durum iğneyle kuyu kazmak gibi bir şey. Buranın çok kalabalık günleri de oluyor, kimsenin gelip geçmediği günleri de… Siz çölde iğne arıyorsunuz. Gelen müşterinin beklentisi ne ise zaten onu bir şekilde çağırmayı başarıyor. Yaşamın hızından ve acelesinden kaçıp sessizliğe, huzura sığınmak isteyene de, anlaşılmak ve paylaşmak isteyene de Baykuş bilgeliğini yansıtıyor…

Kitap satıyor olmak bir bilinç de gerektiriyor. Sen bu konuda bir ayrıma gidiyor musun? Hedef kitlenin yaş aralığının geniş olması bir sorumluluk getiriyor mu?

Bilinçli olarak çok sakıncalı kitaplar basılıp satılıyor. Ergenliği, cinselliği, tarihi, siyaseti yanlış öğrenmemize yol açıyorlar. Kapitalist sistem bunu bilinçli olarak dayatıyor. Ben bu konuda bireysel sorumluğumun farkındayım. Buraya bashsettiğim kategoriden kitaplar almaya gelip ''Şeker Portakalı'', ''Küçük Prens'' ile çıkan çocuk çoktur… Satmayı seçtiğim kitaplarda hep bir pozitif ayrımcılığa gidiyorum. Bu konuda klasik ve daha gelenekçi kitap yapısını korumaya çalışıyorum. Sisteme ayak uydurmak zorunda olduğumuz için mutlaka elimde popüler kültüre hitap eden kitaplar da var ama hepsini temizlemeyi hedefliyorum.

''Büyüklere Masallar'' ismiyle başlattığın bir etkinlik var. Bu bir geleneğe dönüşmüş durumda ve ben de sıkı takipçilerinden biriyim. Neden masallara ihtiyacımız var?

1 senedir masal anlatıyorum. Anneannemin masallarını hatırlıyorum. Benim hayal dünyam uçsuz bucaksız. Ben hayal dünyamı masallarda keşfetmeye başladım. Konuşmayı ve anlatmayı da seven bir yapım var. Okuduklarımı insanlara anlatmam gerektiğini hissettim. Dediğim gibi zaten dışarıda kötü bir dünya var. Ama masallar öyle değil. Masallarda temiz bir dünya var ve o insanlar henüz kirlenmediler. Gelin biz masallara sığınalım. Peki neden? Önce okuduğum masalları anlatarak başladım. Arından yazdıklarımı masallara dönüştürmeye başladım ve kendi hayal dünyamı insanlara açmaya başladım. Bu bana iyi gelmeye başladı. Çok iyi geri dönüşler aldım. Bu da beni mutlu etmeye başladı ve daha profesyonel anlamda devam etmek istedim ve kurslara katılmaya başladım. Çeşitli hikaye anlatıcılığı ve masal anlatıcılığı kursları almaya başladım. Şimdi de kendi masallarımın yer alacağı bir derleme çalışmam var. Bunlara çok ciddi paralar ödüyorum ama masal etkinliklerim her zaman ücretsiz olarak devam edecek. Benim tek derdim iyiliği paylaşabilmek, onu yayabilmek…

Kırklareli'de yine bir ilk olan ''Kitap Mezatı'' etkinliğin var. Bu devam edecek mi?

Evet, kitap mezatları düzenliyorum. İnsanlar ikinci el kitapları açık arttırma yolu ile ucuza satın alabiliyor. Hatta Oda tv ''Türkiye'nin ilk kadın mezatçısı'' olarak haberimizi yayınladı. Ben edindiğim ikinci el kitapları satışa sunuyorum. Hem etkinlik olarak hem de kültürel olarak güzel geçiyor. Sesli anlatımlar, öykü anlatımları da düzenliyoruz. Yazar-akademisyen konuklarımız oluyor. Bir şeyler artık iyi olsun istiyoruz, birilerinin gülümsemesi olabilmek, iyi olanı yayabilmek istiyoruz… 

Baykuş müşterilerine ne vaad ediyor? Baykuş'u bir kafeden ayıran ne gibi etkenler söz konusu?

Baykuş bir sosyal ortam vaat etmiyor. İnsanlar buraya kafa dinlemeye, düşünmeye, okumaya geliyor ve biz onlara dokunmuyoruz… Hemen iletişim kurmuyoruz. O enerjiyi hissedersem sohbet ediyorum. Belli ki buraya gelen bir şeyden kaçıyor. Kötü servisten kaçıyor, asık suratlardan kaçıyor, sevgilisi ile kavga etmiş, kavgadan kaçıyor. Burası sığınılabilecek bir yer ve herkese açık. 

Peki kahve ve kitap arasında sence nasıl bir ilişki var? 

Kahve içmek benim için vazgeçilmez bir şey. Kitaplar da öyle. Dünyanın en iyi kahve markalarından birini kullanıp kahveyi en iyi şekilde servis etmeye çalışıyorum. Kahvenin uyarıcı etkisi, düşünce üzerine olan etkisi beni hep etkilemiştir. Kitabımın yanında en yakın arkadaşım hep kahve olmuştur. Bir aracı görevi görüyor. ''Kahvemi içmeden yapamıyorum'' lümpenliğinden bahsetmiyorum. Ama okumayı seven insanların çoğu kahveyi de seviyor diye bir genelleme yapabilirim. Bir çok yazara dikkat ettiğimizde bu gerçeği görürürüz, kahveyi severler.

Elif teşekkürler. Güzel ve faydacı bir röportaj oldu.  Son olarak söylemek istediğin bir şey var mı?

Ben burayı açarken girişe bir şey yazmıştım. ''Popüler kültüre hapsolmak istemeyen insanlara…'' yazıyordu. Sanıyorum ki buradan bir çok çıkarım yapılabilir. Baykuş'un kapıları her zaman herkese açık.  Kahve ve kitap ile kalın, ben teşekkür ederim.

 

 

Haber/Kaynak: Sınırkent