reklam
reklam
DOLAR 32,5852 % 0.16
EURO 35,0042 % -0.11
STERLIN 40,8441 % -0.11
FRANG 35,6947 % 0.15
ALTIN 2.438,82 % 0,11
BITCOIN 64.650,16 1.187

Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bize Allah Yeter, Bize Milletimiz Yeter”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bize Allah Yeter, Bize Milletimiz Yeter”
reklam

Ak Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi 1’inci Toplantısı Açılış Törenine katıldı.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen ve Eski Meclis Binasında yapılan Cumhurbaşkanlığı Kabinesi 1’inci Toplantısı Açılış Törenine katılmanın büyük bir onur kaynağı olduğunu ifade eden Ak Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, 2023 hedeflerine kararlılıkla yürümeye devam edeceklerini ve Türkiye’yi Dünya’nın ilk 10 ekonomisi arasına sokmak için mücadele edeceklerini söyledi.

Bakanlar ve milletvekillerine hitap eden Erdoğan, "Yeni yönetim sistemimize göre kurduğumuz kabinemizin ilk toplantısını yapacağımız günde tıpkı bundan 98 yıl önce olduğu gibi yapalım istedik. Duyguluyum, zira bu çatının altında böyle bir başlangıç yapmak çok şeyler hatırlatıyor bize, değerlerimiz, kutsallarımız açısından çok şeyler hatırlatıyor." ifadelerini kullandı. 

Okunan binlerce hatmi şerifin duasına eşlik edip cuma namazını Hacı Bayram Camisi'nde kıldıklarını belirten Erdoğan, ardından milletle kucaklaşarak, hasbihal ederek, hasret gidererek eski TBMM  binasına geldiklerini dile getirdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan,  "Hemen yanımızdaki 1. Meclis binasında başlayıp 1924'ten itibaren bu binada süren büyük mücadeleyi bir kez daha yad etmek üzere buradayız. Bu toplantıyı orada yapmadık zira hem Mecliste sayı itibarıyla koltuk adedi az, burası ise ancak yetiyordu. Ve bir diğer özeliği de 1. Meclis başlangıçtı, burası devamdı. Şimdiyse bizler de devamın devamını yapıyoruz." diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin 24 Haziran seçimleriyle yaşadığı tarihi dönüşümün ilk adımını milli iradenin tecelligahı olan bu kutlu çatının altında milletimizin şahitliğinde atıyoruz. Meclisin açılışı için cuma saati, bu mübarek günün bereketi ve feyzinden istifade edebilmek amacıyla seçilmişti. Biz de bir mübarek cuma günü aynı hissiyatla burada toplandık." ifadesini kullandı

 

"ATATÜRK İLE TÜM KAHRAMANLARIMIZI TAZİMLE, RAHMETLE YAD EDİYORUM" 

 

Tıpkı 98 yıl önce olduğu gibi bugün de milli iradenin üzerinde hiçbir fani güç tanımadıklarını vurgulayan Erdoğan, "Bu vesileyle Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, 1. Meclisimizin ve devletimizin ilk başkanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile istiklalimizin kazanılmasında emeği geçen tüm milletvekillerimizi, komutanlarımızı, askerlerimizi, 7'sinden 77'sine erkeğinden kadınına tüm kahramanlarımızı tazimle, rahmetle yad ediyorum. Ruhlarına gelin birer Fatiha okuyalım." dedi. 

Başkan Erdoğan, Anadolu'nun kapılarının ebedi yurt olarak açıldığı Malazgirt'ten bugüne kadar dini, devleti, bayrağı uğruna toprağa düşmüş tüm şehitler ve gazilere Allah'tan rahmet diledi. 

 

"GEREKTİĞİNDE CANIMIZI ORTAYA KOYARAK MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRÜYORUZ" 

 

Özellikle son yıllarda sınırların içinde ve dışında yürütülen terörle mücadele operasyonları ile 15 Temmuz'da şehit olan vatandaşlara da Allah'tan rahmet ve mağfiret, gazilere de sıhhat temenni eden Erdoğan, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü'nde anma törenlerinin Ankara başta olmak üzere İstanbul'la devam ettireceklerini ve anma programlarının ikinci yılda da unutulmaz hale getirileceğini bildirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: 

"1. Meclis Gazi bir Meclis'ti. Şu anda ki Meclisimiz de gazilikle şereflenmiştir. İlk Meclisten bugüne kadar milli iradenin temsilcisi olarak görev yapmış tüm milletvekillerimizi saygıyla anıyoruz. Aynı şekilde yeni yönetim sistemimizin merkezi olan Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Külliyemiz de bildiğiniz gibi gazi bir mekandır. Şahadetle ve gazilikle girdiğimiz Anadolu topraklarını aradan geçen bin yılın ardından yine aynı inançla, aynı azim ve kararlılıkla savunuyoruz.

Ecdadımızın emanetini yere düşürmemek, ezanlarımızı susturtmamak, bayrağı indirtmemek, haysiyetimizi çiğnetmemek için alın terimizle ve gerektiğinde canımızı ortaya koyarak mücadelemizi sürdürüyoruz. Bugün, eski Meclis binasındaki bu törenimizi işte bu tarihi sürekliliğin bir sembolü olarak görüyorum. Onun için duyguluyum, onun için bu duygusallığımı hoş görün." 

 

"TÜRKİYE VE TÜRK MİLLETİ OLARAK YENİ BİR BAŞLANGIÇ YAPTIK" 

 

Başkan Erdoğan, geçmişte eski TBMM binasının sıralarında devleti kurtarmak ve istiklali sağlamak için bir araya gelindiğine işaret ederek, "Bugün ise Türkiye'yi 2023 hedeflerine ulaştırarak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri haline getirmenin kararlılığıyla buradayız. Evlatlarımızın da 2053 ve 2071 vizyonlarını hayata geçirdiklerinde milletimizle sevinçlerini yine burada bu çatı altında paylaşacaklarına inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi günü yapılan Cumhurbaşkanlığı Göreve Başlama Töreni'ndeki konuşmasını anımsatarak, şöyle devam etti:

"Türkiye ve Türk milleti olarak yeni bir başlangıç yaptık. Bu yeni başlangıcın amacı ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine yükseltme idealimize daha kolay ve hızlı bir şekilde ulaşabilmektir. Meclisimiz en iyi kanunları çıkartacak, en iyi yasama faaliyetlerini yürütecek, buna inanıyorum. Hükümetimiz en iyi icraatları yapacak, en iyi yürütme faaliyetlerini gerçekleştirecek, buna inanıyorum.

Yargımız bağımsız ve tarafsız bir şekilde adaletin tecellisi için çalışacak, buna da inanıyorum. Sivil toplum kuruluşlarımız, medyamız, iş dünyamız, esnafımız, sanatkarımız, sporcumuz, sanatçımız velhasıl milletimizin her bir kesimi kendi üzerine düşenleri en güzel şekilde yerine getirecek ve böylece Türkiye'mizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkartacağız." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti:

"Yaşadığımız her hadise, bu ülkede hayatımızı sürdürebilmemizin bir bedeli olduğunu gösteriyor. Bu bedel kimi zaman Çanakkale'deki gibi ölümün üzerine yürümektir. Bu bedel kimi zaman İstiklal Harbinde olduğu gibi küllerinden yeniden doğmak mecburiyetinde kalmaktır. Bu bedel, kimi zaman darbelere, vesayete, her türlü tuzağa ve oyuna karşı dimdik ayakta durabilmektir. Madem bedel ödüyoruz öyleyse ülke ve millet olarak her alanda hakkımız olanı da alabilelim istiyoruz."  

Başkan Erdoğan, 16 yılda Türkiye'yi 3,5 kat büyüttüklerini, bu dönemde ise iki kat daha büyüterek devleti payidar kılmak, milletin refahını ve mutluluğunu artırmak konusunda kararlı olduklarını vurguladı. 

 

"BİZİM ÖFKEMİZ, MİLLETİMİZİN ÖFKESİDİR"

 

"Kendi siyasi ve ekonomik hırslarını toplumun çıkarlarının önüne koyan küçük bir güruhu saymazsanız, milletimizin istediği de işte budur" diyen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Biz milletimizle yola çıkmış, nice engelleri yine milletimizle aşarak bugünlere gelmiş bir kadroyuz. Bizim davamız, milletimizin davasıdır. Bizim derdimiz, milletimizin derdidir. Bizim mücadelemiz, milletimizin mücadelesidir. Bizim öfkemiz de milletimizin öfkesidir. Bizim yanımızda milletimiz var, karşımızda terör örgütleri, onları destekleyen güçler var. Karşımızda ülkemizin büyümesinden, gelişmesinden, kalkınmasından rahatsız olanlar var. Karşımızda yaptığımız yatırımları hazmedemeyen, bunun için her birine bir kulp takmaya çalışan sinsi rakiplerimiz var. İçeride ve dışarıda, karşımızda maziden atiye kurduğumuz köprüyle milletimizin özgüveninin artmasından çılgına dönenler var. Karşımızda kendi halklarına sağlayamadıkları demokratik ve imkanların ülkemizde yaşanmasını geleceklerine tehdit olarak görenler var. Bugüne kadar hep dediğimiz gibi bize Allah yeter, bize milletimiz yeter."

Allah'ın yardımı ve milletin desteği yanlarında olduğu müddetçe üzerinden gelemeyecekleri tehdit ve kazanamayacakları mücadele olmadığını vurgulayan Erdoğan, bunun için her fırsatta "tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" diyerek Rabia'yı haykırmaya devam edeceklerini söyledi. 

Yeni bir yolun başlangıcında da mamur kılınacak şehirler, işlenecek bereketli topraklar olduğunu ifade eden Erdoğan, yapılacak yeni yollar, açılacak yeni hastaneler, kurulacak yeni fabrikalar ve daha güçlü hale getirilecek eğitim öğretim kurumları olduğunu söyledi. 

 

"KADINLARIMIZA VERİLECEK DESTEKLERİMİZ VAR" 

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kol kanat gerilecek mazlum vatandaşların da olduğunu dile getirerek, "Tarlasında hasadını kaldırıp bereketini görmek için gün sayan çiftçilerimize verilecek daha çok müjdelerimiz var. Ayrımcılıkla mücadele ederek bugünlere gelen kadınlarımıza hayatın her alanında verecek yeni desteklerimiz var. Biz sözlerimizin, vaatlerimizin hep arkasında durduk, bundan sonra da duracağız." dedi. 

Eşit bireyler olarak toplumdaki yerlerini alan engellilere sağlanacak yeni imkanlar da olduğunu anlatan Erdoğan, sanayicilere, girişimcilere, iş dünyasına ve ihracatlara verecek daha çok katkılarının olduğunu bildirdi. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, günün ilk ışıklarıyla evinden çıkarak alın teriyle rızkını kazanan işçilerin de hayatını kolaylaştırmak için de atılacak daha çok adımlarının olduğunu ifade ederek, "Geleceğe umutla bakan gençlerimizle, büyük Türkiye'yi birlikte inşa etmek için yapacak daha çok işimiz var. Herkesle birlikte yürüyecek daha çok yolumuz var. Hiçbir insanımızı dışarıda bırakmadan bir ve beraber olarak kucaklayacağımız aydınlık bir geleceğimiz var. Bu geleceğimizi ihya ve inşa edeceğimiz özellikle okul öncesi eğitim öğretimden başlayıp üniversite dahil devam eden bu süreci hiçbir dönemde olmadığı kadar çok daha başarılı bir şekilde hem inşa hem de ihya edeceğiz. Bu dönemin sorumluluğu, çok önemli. Sahip olduğumuz hazinenin anlamını merhum Mehmet Akif Ersoy'un kalemiyle değil, yüreğiyle yazdığı İstiklal Marşı'mız anlatıyor." dedi. 

Konuşmasına İstiklal Marşı'nın dizelerini okuyarak devam eden Erdoğan, 15 Temmuz gecesi milletin gövdesini siper ettiğini, alçakları yurda uğratmamak için kendilerini tankların altına attığını, F-16 üzerinden geçerken de şehadete yürüdüklerini söyledi. 

Helikopterler bomba yağdırırken sokağa çıkanların şehadete yürüdüğünü dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Onlar bir şeye inanmışlardı. 'Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda' demişler, böyle yürümüşler. 

15 Temmuz gecesi yaşadıklarımızdan sonra hep birlikte elimizi açıp tıpkı Akif gibi Rabb'imizden bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmamasını dilemiştik. İnşallah, bundan sonra sadece zafer marşları yazacağız. İnşallah, bundan sonra çocuklarımıza sadece başarılarımızın hikayelerini anlatacağız. İnşallah, bundan sonra geleceğimize hep güvenle, sevgiyle, umutla bakacağız."

 

Haber/Kaynak: Sınırkent