reklam
reklam
DOLAR 32,5895 % 0.35
EURO 34,8642 % 0.35
STERLIN 40,6730 % 0.18
FRANG 35,8876 % 0.79
ALTIN 2.495,67 % 0,45
BITCOIN 2.136.176 3.917

Kan Bağışına İlgi Artıyor

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Kan Bağışına İlgi Artıyor
reklam

Türk Kızılayı Lüleburgaz Şubesi tarafından Lüleburgaz Kongre Meydanı’nda kan bağışı maksadıyla kurulan çadırda haftanın üç günü vatandaşlar tarafından yapılan kan bağışları toplanıyor.

Kan bağışı kampanyasının sürekli olarak devam ettiğini ifade eden Doktor Erhan Aksoy haftanın iki yada üç günü Kongre Meydanı’nda geri kalan zamanlarda ise askeriye ve fabrikalarda kan bağışlarını kabul ettiklerini söyledi. Hafta sonları da kan bağışlarının devam ettiğini söyleyen Aksoy, kan bağışına olan ilginin her geçen yıl arttığını ifade etti.

Kan bağışının önemine vurgu yapan Aksoy “Kanın tek kaynağı insan. Bu hayati sıvının başka bir muadili yok. Bu yüzden kan bağışlamak, hayat kurtarmakla eş değer. Hiç tanımadığınız insanlara kan bağışlayarak derman olabilir, hatta kan bağışlayarak kendi sağlığınızı da koruyabilirsiniz. Kan kardiyovasküler sistemimizde dolaşan, plazma ve hücrelerden oluşan kırmızı renkli bir sıvıdır. Normal bir yetişkinde 5-6 litre kan bulunur. Bunun yaklaşık yüzde 50-60’ı plazma denilen sıvıdan, kalanı ise hücrelerden oluşur. Kan, alyuvarlar içindeki hemoglobin sayesinde akciğerler ve dokular arasında oksijen ve karbondioksit taşır. Ayrıca besinler ile hormonları gerekli dokulara iletir ve vücudumuzdaki toksik maddelerin atılmasına yardım eder. Vücudun asit-baz dengesini, ısı dengesini sağlar. Kandaki akyuvarlar da vücudu mikroplardan, kanser hücrelerinden ve yabancı maddelerden korur. Kanın tek kaynağı insandır. İhtiyaç duyulduğunda kullanılabilecek bir muadili yoktur. Bu hayati sıvıyı elde etmenin tek yolu şimdilik kan bağışından geçer. Çünkü bilim insanları, uzun yıllardır kan yerine kullanılabilecek yapay bir madde elde etmek için çalışsalar da, henüz olumlu bir sonuç elde edememişlerdir. Kan bağışı, kan merkezleri tarafından çeşitli kan ürünleri elde etmek için, gönüllü ve kan bağışına uygun donörlerden kan alınmasıdır. Türkiye’de kan bağışı ile ilgilenen Sağlık Bakanlığı, Kızılay, SGK ve üniversite hastanelerine bağlı birçok kan merkezi ve kan istasyonu vardır. Ama Kızılay bu adreslerin arasında bir adım öndedir. Çünkü Türkiye’nin kan ihtiyacının yüzde 82’si Kızılay tarafından karşılanır. Her yıl yüzlerce insan hastalık ya da kaza sonrası kan bulunamadığı için hayatını kaybediyor. Oysa sürekli ve düzenli kan bağışı sayesinde bu can kayıpları yaşanmayabilir. Türkiye’deki yıllık kan bağışı oranı nüfusun yüzde 2’si kadardır. Üstelik bağışın yüzde 35’i askerlerden elde edilir. Bu yüzden sivil bağış oranı neredeyse yüzde 1 civarındadır. Hâlbuki gelişmiş ülkelerde bu oran ortalama yüzde 5, yani Türkiye’dekinin iki katından fazladır. Kan bağışında oranın bu kadar düşük olmasının ana sebepleri toplumun duyarsızlığı ve konuyla ilgili önyargılardır. Hatta bu konudaki en yaygın önyargı, kan vermenin kansızlığa neden olacağı inanışıdır. Aslında insan vücudunda yaklaşık 6000 ml kan olduğunu ve alınan 1 ünite kanın ortalama 450 ml olduğunu düşünürsek, böyle bir riskin olmadığı aşikârdır. Kızılay, kan bağışıyla ilgili önyargıları yıkmak ve bağışları arttırmak için pek çok kampanya yürütür. Düzenli kan bağışlayanları madalya ve plaket ile ödüllendirerek bağışları teşvik etmeye çalışır. Örneğin düzenli kan vererek 10 bağışta bronz, 25 bağışta gümüş, 35 bağışta altın madalya, 40 bağışta ise plaket kazanabilirsiniz. Vücudunuz bedeninizin hayati sıvısı olan kanı eksildikçe üretir. Eğer vücutta bir kan eksikliği olursa vücut uyarılır ve yerini doldurmak için yeni kan üretimine başlar. Yani kan verince kan hücreleriniz yenilenir. Bu sayede spor yapmış gibi zinde olur, gençleşirsiniz. Kan bağışı kalp krizi ihtimalini yüzde 90 azaltır. Kan verdikten sonra kandaki yüksek yağ oranı düşer. Bu durum baş ağrısı, stres, yüksek tansiyon ve yorgunluk gibi rahatsızlıkların giderilmesine katkı sağlar. Kan vermek kemik iliğinin yağlanmasını da önler. Kan bağışının karaciğer, akciğer, kalın bağırsak gibi bazı kanser türlerine yakalanma ihtimalini azalttığı yönünde çalışmalar vardır. Yine bazı araştırmalar, kan vermenin kolesterol ve şeker düzeylerini dengede tuttuğunu gösterir. Kan vermek ufak çaplı bir check-up gibi de düşünülebilir. Çünkü her kan verdiğinizde kan sayımı ve kan yoluyla bulaşan hastalıklarla ilgili tarama yapılır. Bu sayede AIDS, Hepatit B, Hepatit C, sifiliz (frengi) taramasından da geçmiş olursunuz. Aynı zamanda kan grubunuzu da ücretsiz öğrenirsiniz. Kan bağışında bulunanlara verilen kan sigorta kartı sayesinde, siz ve soyadınızı taşıyan yakınlarınız acil kan ihtiyacı durumunda tüm Kızılay Kan Merkezleri’nde önceliklidir. Kan vermenin belki de en büyük faydası psikolojiktir. Kan vererek hiç tanımadığınız birilerine yardım etmek onurlu bir davranıştır. Ayrıca bağışınız sayesinde birinin veya birilerinin hayatını kurtarma düşüncesi paha biçilemezdir” dedi. 

 

Haber/Kaynak: Sınırkent