reklam
reklam
DOLAR 32,5501 % 0.01
EURO 35,0241 % 0.44
STERLIN 40,6822 % 0.16
FRANG 35,6050 % 0.1
ALTIN 2.428,31 % 0,21
BITCOIN 64.351,79 -3.375

Kolektif kafe kültürünün Kırklareli'de yansıması: Anka Kitap Kafe

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Kolektif kafe kültürünün Kırklareli'de yansıması: Anka Kitap Kafe
reklam

Şehrin alternatif mekanlarından Anka Kitap Kafe mimarı Arda Cem Çağlak ile bu yeni oluşumun önemi üzerine bir sohbet gerçekleştirdik.

Popüler kültürün şehir insanlarını git gide tek düze bir yaşam formuna ittiği günümüz kent yaşamında neden alternatiflere ihtiyacımız var sorusunun cevaplarını aradık.
''Paylaşma ve dayanışma ile…''
Arda merhaba. Anka'nın başlangıç hikayesinden başlayalım.
Merhaba. 2015'in Ağustos ayında müşterisi olduğumuz Anka Kitap Evi'ni eşim Süheyla'nın desteğiyle devraldık. Hem öğrenci hem de evliydik. Bir de üstüne esnaflığı ekleyelim istedik. Anka Kitabevi'ni devraldığımızda Cumhuriyet caddesinde bulunan Gürpınar Pasajı'ndaydı. Yer sahibinin paragözlülüğünden ötürü yaşadığımız sıkıntı bizi Zincirlikuyu çıkmazındaki dükkana taşınmaya itti. 1 seneyi o dükkanda geçirdikten sonra Han Sokak No:16'daki güncel yerimizi bulduk ve buraya ait hissettik. Anka bir değişimin eşiğine gelmiş oldu. Her şeyden önce fiziksel olarak ruhumuzu, duruşumuzu çok daha rahat ifade edebileceğimiz bir mekana taşınmak bizi çok heyecanlandırmıştı. Anka vesilesi ile tanıştığımız dostlarımızın da emekleri sayesinde Anka bugünkü halini aldı.
Anka'da daha önce Kırklareli'de rastlamadığımız bir kültür var. Müşteriler hizmet bağımlısı değiller ve çoğu kendi çayını kahvesini kendi alıyor, kafenin döngüsüne katkıda bulunuyor. Bu durumun altında yatan bir fikir var mı?
Dayanışma ve paylaşma kültürümüzün propagandasını yapabilme düşüncesi bizi ayakta tutan şeylerin başında geliyor. Artık Anka Kitabevi sıradan bir pasajda küçük bir kitapçıdan zıyade, şehirde bilinen tercih edilen ve alternatif arayanların ziyaret ettiği bir mekan konumunda. Her şeyden önce burada müşteri yok, birey var. Birey olma olhusundan uzak kişiler gelseler de bir zaman sonra kendilerine göre bir yer olmadığını anlıyor ve ayaklarını kesiyorlar. Temel fikir birey olabilme duygusu. Mümkün mertebe parayı arka planda tutmaya çalışıyoruz. İnsanların öznesi oldukları bir ortam fikri beğenilmiş olacak ki olumlu tepkilerin odağı olduk. İnsanlar burada kendi çaylarını dolduruyorlar, boşlarını tezgaha kadar getiriyorlar, hatta kimisi çıtayı yükseltip bulaşık bile yıkıyor. (gülüşmeler)
Popüler kafelerin sunduğu hizmetler dışında, nasıl bir fark yaratıyor Anka? Misyonu ne?
İşletme dışında da birçok sosyal sorumluluk konusunda elimizden geleni yapıyoruz. Kitap bağışları yapıyoruz, sokak hayanlarını besliyoruz, sahipsiz sokak hayvanlarına sahipler buluyoruz. İnsanın vasıfları bunlar, buna inanıyoruz.
Anka düzenlediği etkinlikler ile de dikkat çekiyor. Bize bu etkinliklerden bahseder misin?  
Kendi içimizde faydalı olacağını düşündüğümüz etkinlikler düzenliyoruz. Örneğin; fırsat buldukça bahçede açıkhava sinema gösterimleri düzenliyoruz. Hava şartları uygun olmadığında da kitap tartışmaları ya da kavram münazaraları yapıyoruz. Bunlar istediğimiz algının oluşmasında önem taşıyan faktörler. Okuyarak, öğrenerek, tartışarak gelişeceğiz. Öyle veya böyle, bir şekilde gelişeceğiz… Biraz da işletmenin içeriğinden bahsedeyim. Sıfır ve ikinci el olmak üzere kitaplarımız mevcut. Elimizdeki kitapları etiket fiyatlarının altında satmaya özen gösteriyoruz. Olmayan kitapları da siparişle birkaç gün içerisinde temin edebiliyoruz. Hatta baskısı tükenmiş eserleri de sahaf çevremiz vasıtası ile bulabiliyoruz.
İnsanlar buradan nasıl ayrılıyor? Ektiğiniz algının karşılığını alabiliyor musunuz? Burası bir duyugsal tatmin sağlıyor mu size?
Bizim insanlarla olan ilişkimiz tamamen güvene dayalı. Öyle ki gönül rahatlığı ile dükkanı ve kasayı emanet edebileceğimiz birçok müşterimiz var. Bu sıcak ilişki sayesinde çok güzel anılar biriktirdik soyut ve somut olarak. En güzel örneklerinden birisi de bahçede duran Anka Kuşu heykelidir. Heykeltraşlık okuyan bir dostumuz bize hediye olarak kendi emeğiyle yaptı. Bunlar gönül okşayıcı şeyler. İnsanlarda bu etkiyi bırakabilmek bizi motive ediyor. Söyleyeceklerimizin sonu yok. Tanımak isteyenlere kapımız her zaman açık. 1 Mayıs hariç, Anka senenin her günü açık. 1 Mayıs'ta emek üretmiyoruz. Paylaşma ve dayanışma ile…

 

 

Haber/Kaynak: Sınırkent