reklam
reklam
DOLAR 32,5139 % -0.1
EURO 34,8126 % -0.17
STERLIN 40,5033 % -0.05
FRANG 35,6083 % -0.25
ALTIN 2.426,31 % -0,16
BITCOIN 65.915,64 -0.845

MHP Kırklareli İl Başkanı Hakan Akten Sorularımızı Yanıtladı.

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
MHP Kırklareli İl Başkanı Hakan Akten Sorularımızı Yanıtladı.
reklam

Sınırkent Gazetesi Haber Müdürü Mert Satılmış’ın sorularını yanıtlayan Milliyetçi Hareket Partisi Kırklareli İl Başkanı Hakan Akten; Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel siyasi çizgisi, anayasa değişikliği tartışmaları, ülkücü gençlerin çalışmaları ve MHP’nin bölge genelinde yürüttüğü faaliyetler hakkında açıklamalarda bulundu.

Mert Satılmış: Başkanım öncelikle röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim. Bugüne kadar gazetelere ya da sosyal medya da açıklama yapmamayı tercih ettiniz. Bunun sebebi nedir?

Hakan Akten: Rica ederim. Tarafsız ve ilkeli bir yayıncılık anlayışı ile halkı bilgilendirmek için çaba sarf eden basın mensuplarını her zaman takdir ediyoruz. Biz görev süremiz boyunca daima polemiklerin içinde olmamaya çalıştık. Polemik siyasetinden uzak durmak için özel bir hassasiyet gösteriyoruz. Ben ve İl Yönetiminde ki arkadaşlarım polemiklerle değil, fikirlerimiz ve yaptıklarımız ile gündeme gelmek istiyoruz. Bizler, fikir üretmeyi ve iş üretmeyi amaç edindik. Bu bağlamda şehrimize ve gençlerimize kalıcı olarak katkı sağlayacak çalışmalarımızı da özenle sürdürüyoruz.

Mert Satılmış: Başkanım göreve gelmenizle birlikte Kırklareli’nde Milliyetçi Hareket Partisine gönül veren ülkücü gençlerimize de deyim yerindeyse bir ciddiyet geldi. Haftalık olarak periyodik bir şekilde sürdürülen eğitim çalışmalarıyla birlikte ülkü ocaklarında örnek çalışmalar yapılıyor. Gençlere bakış açınız nedir?

Hakan Akten: Elbette gençlerimize ve gençlerimizin çalışmalarına son derece önem veriyoruz. Gençlerimiz; Vatanımızın, milletimizin ve davamızın geleceğidir. Bu şuur ile gençlerimizi entelektüel, bilgi birikimi yüksek ve donanımlı bireyler haline getirmek için mücadele veriyoruz. Ülkü Ocaklarımız da bu doğrultuda eğitim çalışmalarına gereken önemi veriyorlar. Fakat ‘Yeterli mi?’ diyecek olursak, yine de yeterli değil. Gençlerimizin sağlıklı bir biçimde kendilerini geliştirebilmesi için gereken koşulları yaratıp, bu uğurda çalışmalarımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz.

Mert Satılmış: Sosyal medya üzerinden yapılan eleştiriler ve göndermeler hakkında söyleyecekleriniz var mı?

Hakan Akten: Ne yazık ki sosyal medya üzerinden yapılan eleştirileri bende okuyorum. Gerek şahsım üzerinden, gerek partimiz, gerekse Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli üzerinden ciddiyetten uzak ve seviyesiz eleştiriler yapılıyor. ‘Ben her şeyi bilirim’ diyen bir zihniyet, hastalıklıdır. Bakın çoban, bir hayvan sürüsünü yönetmekle yükümlüdür. Çoban’ın yönettiği hayvanların yününü başkası çıkartır. Bir başka kişi o hayvanı, yiyeceğe dönüştürür. İktisat teorisinde “Uzmanlaşma” dediğimiz şey budur. Ayrıca İslam dini de “İşi, bilene yaptırınız” diyerek bu konuya açıklık getirmiştir. “Ben her şeyi bilirim” diyerek, bilgisi olmadığı konularda fikir beyan etmek son derece yanlış bir davranış biçimidir. Biz bugüne kadar herkese kapımızı açık tuttuk, tutmaya da devam ediyoruz. Söyleyecek sözü olan, fikirsel olarak tartışmak isteyen herkesle medeni bir şekilde konuşuruz. Bu konuda tavrımız net ve kesindir.

Mert Satılmış: Milliyetçi Hareket Partisi’nin Ak Parti ile anayasa değişikliği konusunda işbirliği yapması çoğu kişi tarafından eleştiriliyor. Milliyetçi Hareket Partisi Devlet Bahçeli’nin Ak Parti ve Cumhurbaşkanı ile yakınlaşmasını siz nasıl yorumluyorsunuz?

Haberin Devamı Sayfa 3’te

Hakan Akten: Bu konuya bir açıklık getirelim. Milliyetçi Hareket Partisi’nin genel politikası; Başbuğ Alparslan Türkeş zamanından beri aynıdır. Hafızalarımızı tazeleyelim. 1991 yılında içerisinde Leyla Zana’ların da bulunduğu DEP-SHP ve DYP ittifak kuruyorlar. Fakat kurulan bu ittifakın güvenoyu alması gerekiyor. Başbuğ Alparslan Türkeş söz konusu ittifaka güvenoyu vereceğini açıklıyor. Daha sonra yine ülkücü camia, bugün verdiği tepkileri veriyor. Verilen güvenoyu üzerinden Başbuğumuz acımasızca eleştiriliyor. Daha sonra konuyla ilgili fikirlerini açıklayan Başbuğumuz “Biz Milliyetçi Hareket olarak devletimizin ve milletimizin bekasından yanayız. İstikrarın devam ettirilmesi, halkımızın iyiliğine olacaktır” diyor. Bugün yaşananlar ile o gün yaşananları mukayese ettiğinizde, çizgimizin aslında Başbuğ Alparslan Türkeş’ten beri aynı yolda ilerlediğini herkes görecektir. Bakın yine 2002 yılından örnek verelim. 2002 yılında “Ekonomik kriz” adı altında Kemal Derviş ithal edildi. Daha sonra Kemal Derviş, Ecevit’i ekarte etmek için İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan ile birlikte Yeni Türkiye Partisi’ni kurmak için çalışmalara başladı. Burada yapılan planın ne oluğu, uluslararası siyaset, bölgesel siyaset, akabinde gerçekleştirilen 1 Mart tezkeresi vs. olaylar incelendiğinde ne olduğu açıkça görülecektir ki Genel Başkanımız Devlet Bahçeli, bugün olduğu gibi o gün yine Devletimizin ve Milletimizin bekasını düşünerek dış mihrakların oyunlarını bozdu. O dönem erken seçim çağrısında bulunarak “Ülkeyi dış güçler değil, aziz Türk Milleti şekillendirir” dedi. Milliyetçi Hareket Partisi; En sade üyesinden genel başkanına kadar devletinin ve milletinin yanında olmaya devam edecektir. Devletimize ve milli iradeye karşı yapılacak olan dış müdahalelere asla izin vermeyecektir.

Mert Satılmış: Anayasa değişikliği ve başkanlık sistemi hakkında düşünceleriniz nelerdir?

Hakan Akten: Bu konuda bizim değil, milletimizin vereceği karar önemlidir. Bu kararı ancak; Egemenliğin gerçek sahibi olan Türk Halkı verebilir. Bizlerin görevi milletimizi doğru bilgilendirmektir. Şahsım adına anayasa değişikliği konusunda incelemelerim devam ediyor. Bir hukukçu gözüyle devletimizin kuruluşundan bugüne kadar ki bütün anayasaları, başkanlık sistemi ile yönetilen diğer ülkelerde ki anayasaları ve TBMM’de görüşülen yeni anayasa’yı bütün ayrıntıları ile inceliyorum. Detaylı ve karşılaştırmalı bir analiz yapıyorum. Konuyla ilgili çalışmalarım bitince çok geniş katılımlı bir bilgilendirme toplantısı düzenleyip, başkanlık sistemi ve anayasa değişikliği konularında ki fikirlerimi katılımcılara anlatacağım. Bu konuda herkesi samimi olmaya davet ediyorum. Toplum genelini göz önünde bulundurduğumuzda çoğunlukla ortaya atılan fikri değil, fikri kimin ortaya attığını konuşuyor ve fikir tartışması yapmadan doğruluk ya da yanlışlık kararı veriyoruz. Cari gündem üzerinden bir kesim “Ak Parti’den çıkan her teklif kötüdür” diye düşünüyor. Diğer bir kısım ise “Ak Parti’den çıkan her teklifi savunmalıyım” diye düşünüyor. Bu kesinlikle ve kesinlikle hastalıklı bir zihniyettir. Bu zihniyetten millet olarak kurtulmak zorundayız. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak, fikrin menşei ile ilgilenmiyoruz. Bakın demokrasi sandık değil, saygıdır. Demokrasi; Kırmızı ışıkta vatandaşa yol vermektir, karşında ki insanın fikirlerine saygı göstermektir, bir arada medeni bir şekilde yaşayabilmektir. Demokrasi’yi bir yönetim şekli olarak değil, yaşam biçimi olarak benimsememiz gerekiyor. Bu da bir eğitim ve kültür meselesidir, bunun oluşması için sarfedilecek çaba çok daha değerli olduğunu düşünüyorum. Anayasa değişikliği çalışmalarını geç saatlere kadar takip ediyorum. Yukarıda ifade ettiğim gibi bırakın halkımızı, milletin vekilleri dahi sormuş oldukları sorulardan, beyan ettikleri düşüncelerden anlaşılıyor ki neyin değiştiğini ya da değişmediği bilinmiyor. Araştırılmıyor, okunmuyor. Örnek olması hasebiyle, geçtiğimiz gün bir CHP Milletvekili kürsüye çıkıp “Meclis Cumhurbaşkanına soruşturma açabiliyor. Fakat; Soruşturma açıldığı zaman Cumhurbaşkanı ya meclisi feshederse? Bunu nasıl açıklayacaksınız?” diyor. Ancak bu sorudan şu ortaya çıkıyor ki söz konusu anayasa değişikliğinde düzenlenen “Cumhurbaşkanına soruşturma açıldığı andan itibaren, Cumhurbaşkanına verilen ‘Meclisi feshetme yetkisi’ kullanılamaz” düzenlemesi bilinmiyor. Yani ifade etmek istediğimiz evet tartışalım, evet konuşalım, ama bilgiye dayalı olarak tartışalım ve konuşalım, araştıralım, dizi izlemeye ayırdığımız zamanın çok daha az bir kısmını ayırarak araştıralım, soralım, soruşturalım ve kendi vicdani kanaatimize göre menfi ya da müspet bir sonuca varalım ve bunu savunalım. Unutulmamalıdır, halen Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yapılmakta olan çalışma, tüm Ülkemizi ve Milletimizin geleceğini ilgilendiren bir düzenlemedir. Böyle bir durumda taraftarlık yapılamayacağı gibi oy kaygısı güdülmez.

Mert Satılmış: Başkanım son olarak Milliyetçi Hareket Partisine gönül veren vatandaşlara söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Hakan Akten: Sadece ülkemizin değil, partimizin üzerinde de oyunlar oynanıyor. Ülkücüler bu oyunu bozacak güce ve kararlılığa sahiptir. Milliyetçi Hareket Partisi sadece bir siyasi parti değil, ebet müddet yaşayacak olan bir davadır. Kurulduğu günden bugüne kadar hiçbir zaman oy kaygısı ile siyaset yapmamıştır. Devletimizin ve milletimizin feraseti için mücadele ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi ve bu harekete gönül veren ülkücüler, alınan oy oranına göre hareket etmez, saf değiştirmez. Kendi içimizde fikir ayrılığına düşebilir, kırgınlıklar yaşayabiliriz. Fakat konu ne olursa olsun tartışmalar aile içerisinde yapılmalıdır. Ülkücü terbiye, örfümüz ve geleneğimiz bize bunu öğretmiştir.

 

Haber/Kaynak: Sınırkent