reklam
reklam
DOLAR 32,6405 % 0.38
EURO 34,8669 % 0.18
STERLIN 40,6878 % 0.01
FRANG 35,7626 % 0.31
ALTIN 2.494,19 % 0,39
BITCOIN 2.073.300 2.645

Omurga Sağlığı Hakkında Bilgilendirme Yapıldı

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Omurga Sağlığı Hakkında Bilgilendirme Yapıldı
reklam

Lüleburgaz Özel Medikent Hastanesi, omurga sağlığı için dikkat edilmesi gerekenleri açıkladı.

5 yaşındaki bir çocuğu birden bire kucağa almanın dahi omurgada kalıcı hasara yol açabileceğini ifade eden yetkililer sırtı desteksiz, arkaya fazla esneyen koltuklarda oturmak, Bilgisayar başında sırt desteksiz, öne kaymış biçimde oturmak, Gün boyu ayakta kalmak, sürekli yük taşır pozisyonda olmak, Desteksiz ve ani yük kaldırmak gibi davranışların omurga sağlığını olumsuz yönde etkilediğini söylediler.

Konuyla ilgili yetkililer tarafından yapılan açıklamada “Eğer kas yapınız zayıfsa, kilonuz olması gerekenden fazlaysa, masa başı bir işiniz varsa, günlük yaşantınızda sürekli ayakta duruyor veya beden gücü kullanıyorsanız, sigara içiyorsanız, düzenli spor yapmıyorsanız omurga hastalıklarına %75 oranında adaysınız demektir.  Omurga ile ilgili hastalıklar sırt ve beldeki kasların zayıflığı ile başlıyor; boyun ve belde düzleşme, bel ve boyun fıtıkları, omurga kaymaları, eğrilikler, ileri yaşlarda kireçlenme ve omurga kanalında darlıklar olarak kendini gösteriyor. Omurga hastalıklarında ilk belirti ağrıdır. Ağrının oluşumunda kişinin genetik yapısı, kilosu, mesleği, yaşam tarzı, alışkanlıkları bazen de geçirmiş olduğu kazalar etkili olmaktadır. Ağrı; problem nerede ise o bölgeden belli belirsiz aralıklarla gelmekte veya bedenin zorlanması ve uzun yürüyüşlerin ardından ortaya çıkmaktadır. Bir süre sonra sıklığı artan ve şiddetlenen ağrı, kollara yayılan veya ayaklara doğru inen bir elektrik çarpması hissi oluşturur. Hastalığın ilerlediği durumlarda ağrıya; karıncalanma, yanma, batma ve kuvvet kaybı eklenmektedir. Altı aydan uzun süren, belli aralıklarla bacaklarda veya kollarda hissedilen ve geçmeyen ağrılar, omurgada kireçlenme ve fıtığın habercisi kabul edilir. Omurgadaki şikayetlerin bir kısmını; böbrekler, safra kesesi, mide hatta kalp gibi organlara yansıyan ağrılar oluşturur. Ani ve ters bir hareketin ardından, kas ve eklemlerin zorlanması veya incinmesi sonrasında oluşan ağrılar da vardır. Geçmeyen ağrılarda muayene ve radyolojik incelemelerle %99 oranında tanı konulabilir. Omurgada; kireçlenme, omurilik ve sinir sıkışıklığı teşhisi konulan hastaların tedavisinde, öncelikle risk faktörlerini ortadan kaldırmak gerekir. Tedavinin başlangıcında; ilaç, istirahat ve fizik tedavi egzersizleri önerilir. Alınan önlemlere rağmen hastanın şikayetleri artıyorsa, başarı oranı %95’leri geçen mikro cerrahi ile hastaya konfor sağlamaktadır. Bel fıtığı tedavisinde genel prensip, hastaya ve dokularına en az zarar veren ve iyileşme süreci hızlı olan yöntemin tercih edilmesidir. Ameliyat, sadece 2 cm’lik bir cerrahi kesi ile yumuşak dokuların arasından girilerek, kemik doku alınmadan yapılmaktadır. Ameliyat sonrası dönemde hastalar 4-6 saat içinde ayağa kalkabilmekte ve 18-24 saat sonra taburcu edilmektedir. Hasta taburcu edildikten sonra 10 günlük yatak ve 10 günlük ev istirahatinin ardından günlük iş ve sosyal yaşantılarına hızla geri dönebilmektedir. Bazı hastalara ameliyatın üçüncü haftasından sonra, fizik tedavi ve rehabilitasyon programı önerilmektedir. Deniz, su ve doğa sporları yaz dönemini eğlenceli kılan aktiviteler olsa da bazı risklere yol açabiliyor. Baş aşağı havuza atlamak, su kaydırakları yaralanmaları, doğa sporları sırasında yüksekten düşme ve yüksek enerjili çarpışmalar; omurgada kırık, çıkık ve bunlara bağlı omurilik hasarlarına neden olabiliyor. Omurga ve omurilikte meydana gelen travmatik hasarlar, kısa veya uzun vadede ciddi problemler, yaşamı tehdit edici ve geri dönüşümsüz hasarlar yaratıyor. Omurga travmalarına zamanında ve doğru müdahale ise; gelecekte ortaya çıkabilecek çözümsüz sorunları engelleyebiliyor. Omurga kemiklerindeki kırık veya kayma; bu kemiklerin arasında süspansiyon görevi gören disklerin yırtılması veya tüm omurgayı bir arada tutan kas ve bağ dokularının hasar görmesine neden olur. Son derece hassas olan omurilikte zedelenme, buna bağlı kısmi veya tam felç oluşumuna ve ağrıya yol açabilir. Kimi zaman bu tür travmalar sonrası omurilikte ve sinirlerde bir hasar olmamasına karşın, 5-10 yıllık bir sürede omurgada kayma, eğrilik ve kamburluk gibi omurga bozuklukları ya da boyun ve bel fıtıkları ortaya çıkabilir. Omurga travmaları en sık, solunum kasları gibi pek çok hayati organın komuta merkezi olan boynun üst kısmında, sırt ile bel arası bölgede ve belin alt kısmında oluşur. Travma sonrasında hasarın olduğu bölgede hissedilen şiddetli ağrı, hassasiyet, el veya ayaklarda karıncalanma, uyuşma ve kuvvet kaybı bir omurilik hasarının habercisi olabilir. Kimi zaman bu tür hasarlar bilinçsiz nakiller sırasında meydana gelir. Bu nedenle sebep ve yer neresi olursa olsun omurga ve omurilik yaralanması şüphesi olan bir kazazedenin sağlık personeli gelene kadar yerinden oynatılmaması, çok gerekli ise sırt üstü yatar pozisyonda düz ve 3-4 kişinin yardımı ile güvenli bölgeye taşınması; motor kazalarında yaralının kask ile taşınması ve kaskın çıkarılmaması önerilir. Omurga kırıklarındaki en önemli nokta kırık omurga veya kemikten çok içinden geçen omurilik ve sinirlerin korunmasıdır. Bu tür kırık şüphesi olan hastalarda nörolojik muayene, direkt röntgen, tomografi ve MR gibi radyolojik incelemeler ile kesin tanı konur. Dikkat edilmesi gereken nokta, bazen hiçbir bulgu vermeden de bu tür düşme ve kazalar sonrası bu tür kırıkların olabileceği ve yardımcı radyolojik incelemelerin mutlaka yapılması gerektiğidir. Son yıllarda gelişen tekniklerle tüm omurga kırıklarının ortalama üçte biri ile yarısı, iğneyle kırık kısmın onarılması şeklindeki tedavi yöntemi sayesinde tam olarak düzeltilebilmektedir. Perkutan kifoplasti ve vertebroplasti denen bu yöntemde, kırık kemik içine iğne ile girilerek ucundaki balon vasıtası ile kırık kemik eski haline getirilmekte, boşluk yapay kemik çimentosu ile doldurularak sağlamlaştırılmakta ve eski haline getirilmektedir. Hasta aynı gün içinde hastaneden taburcu edilerek hızla normal yaşantısına dönme şansını yakalamaktadır. Eğer omurga kemiğindeki kırık çok parçalı ise açık cerrahi ile metal vida ve çubuklarla desteklenmesi ve olası omurilik hasarının önlenmesi için gereklidir. Uygun hastalarda bu cerrahi işlem de yine iğne ile kırık onarımda olduğu gibi percutan yani ciltten küçük delikler açılarak da yapılabilmektedir” denildi.

 

Haber/Kaynak: Sınırkent