reklam
reklam
DOLAR 32,5738 % 0.07
EURO 34,9179 % 0.09
STERLIN 40,6253 % 0.24
FRANG 35,7286 % 0.08
ALTIN 2.438,57 % 0,35
BITCOIN 66.763,75 0.401

“Yarın ‘Keşke’ Dememek İçin Bugün Herkes Tribünde Olmalı!”

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
“Yarın ‘Keşke’ Dememek İçin Bugün Herkes Tribünde Olmalı!”
reklam

Sınırkent Gazetesi Muhabiri Mert Satılmış, Kırklarelispor tribünlerinde kadınları temsil eden isimlerin başında gelen Öznur Özüpek Tezcan ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdi. Bir kadın olarak Kırklarelispor tribünlerinde olmanın ne demek olduğunu Öznur Özüpek Tezcan’dan dinledik.

“Tribünlerin Hata Yapan Futbolcuya Yüklenmesi Büyük Bir Yanlış”

Mert Satılmış: Bir kadın gözüyle şuanki tribünleri değerlendirir misiniz? Doğrularıyla, yanlışlarıyla Kırklarelispor tribününün şuan içerisinde bulunduğu durumu özetler misiniz?

Öznur Özüpek Tezcan: Şuan takımımız moral ve motivasyon olarak çok kırılgan bir dönemden geçiyor. Özellikle bu tür zamanlarda tribünlerin her zaman olduğundan daha fazla duyarlı ve düşünceli olması gerekiyor. Hata yapan futbolcuya tribünlerin tepki göstermesi, maç içerisinde bütün futbolcularımızı olumsuz yönde etkiliyor. Nitekim bunun örneklerini geçen senelerde de gördük. Geçen sene Emin Yalın bir pas hatası yaptı. Taraftar bu hatanın ardından Emin Yalın her topu alışında, protesto etti. Takımımızın en büyük silahlarından birisi olan Emin Yalın, o maç çok kötü bir performans ortaya koydu. Hâlbuki tribünler itici güç olmalı. Bir fren değil. Bunun ayrımını iyi yapmak gerekiyor.

“Takımın Durumuna Bakınca, Taraftarın Duygusal Davranması Normal”

Mert Satılmış: Kırklarelispor’un an itibariyle durumunu nasıl özetliyorsunuz? Sizce eksiklerimiz ve kazanımlarımız nelerdir?

Öznur Özüpek Tezcan: Öncelikli sorunumuz forvet konusunda. Ne yazıkki gol atmadan, maç kazanılmıyor. Hayatın bir gerçeği olduğu gibi futbolunda bir gerçeği var. O gerçekte; Gol atmak. Gol atmadan, maç kazanamazsın. Bunun sıkıntısını çekiyoruz. Sedat Debreli’yi izliyoruz. Kendi sahamızda antrenmanlı olması, zemine alışık olması gerekiyor. Fakat gel gelelim Sedat kendi sahamızda bile ayakta duramıyor. Bunu deplasmanda yapsa anlarım, zemini tanımıyor o yüzden ayakta duramıyor diyebilirim. Fakat iç saha maçında, takım bu kadar kötü bir pozisyondayken bizim kaptanımız ve tek gol umudumuz ayakta duramıyorsa elbette taraftarlarda bunu bir yere kadar sineye çekebilir. Takım bu durumdayken, böylesine bir konuda taraftarın duygusal davranmasını da normal karşılamak gerekiyor. Biz uzun süredir Kırklarelispor maçlarını takip ediyoruz. Sadece Kırklarelispor değil, diğer takımların maçlarını da takip etmeye çalışıyoruz. Takımımızda ki en temel eksikliğin, arkadaşlık ortamı olduğunu gözlemliyorum. Takımda bir arkadaşlık ortamı, samimiyet duygusu yok gibi gözüküyor. Bunun eksikliğini saha içerisinde yaşıyoruz. Bununla birlikte rakip korner atışı kullanırken, takımda bir kontra atak için hazırlık yapılmadığını görüyoruz. Topla birlikte hızlı oyuncularımızla birlikte ilk yarı çok sayıda gol attık. Şuan gol yollarında yaşadığımız en temel sorunlardan bir tanesi de kontra ataklarda ki başarısızlığımızdır. Tribünlerden gelen tepkiler aslında çokta büyük değil. Üç büyük takım taraftarlarını ele alalım. 2 hafta üst üste maç kaybeden takımlarını nasıl protesto ediyorlar? Biz kaç haftadır maç kazanamıyoruz? Aslında protesto eden taraftarları kötülemek yerine, birazda bunu göz önünde bulundurmak gerekiyor. Gelen tepkilerin mazur görülebilecek seviyede olduğunu düşünüyorum.

“Kadınlara Tribünde Öncelikli Davranılıyor”

Mert Satılmış: Kırklarelispor tribünlerinde kadın bir seyirci olmak nasıl bir duygu? Yaşadığınız olumlu/olumsuz olayları anlatır mısınız?

Öznur Özüpek Tezcan: Kırklareli her alanda hoşgörülü insanların yaşadığı bir şehir. Bunu kimse inkar edemez. Kültür seviyemiz, bizi çok sayıda şehirden farklı kılıyor. Gece geç saatlerde sokaklarında güven ve huzurla gezdiğimiz Kırklareli’de neden tribüne çıkamayalım ki? Sokakta nasıl rahatsak, tribünde de o kadar rahatız. Hatta tribünlerde kadın taraftarlara öncelikli bile davranılıyor. Pozitif bir ayrımcılık yapıldığını söyleyebilirim. Elbette ‘Hiç küfür olmuyor’ desem yalan söylemiş olurum. Küfürler azda olsa oluyor. Fakat nerde duymuyoruz ki? Sokakta, oturduğumuz kafede ve hatta sinema salonunda bile küfür duyuyoruz. Tribünlerde edilen küfür sayısını azaltmakta yine kadınların elinde aslında. Tribünde bir kadın olunca, çocuk olunca taraftarlarda ona göre hareket ediyorlar. Küfür etmemeye, taşkınlık çıkartmamaya özen gösteriyorlar. Küfürsüz ve saygılı tribünler istiyorsak, kadınların ve çocukların tribünlerdeki sayısını arttırmalıyız.

“başarıya alışmış taraftarlarız. Şimdi ‘neden?’ diye sormaya başladık”

Mert Satılmış: Kulübümüz belki de tarihinin en zorlu süreçlerinden birisini yaşıyor. Bu duruma taraftar gözüyle baktığınızda, nasıl bir sonuç çıkartıyorsunuz?

Öznur Özüpek Tezcan: Biz Kırklarelispor taraftarları olarak başarıya çok alıştık. Yıllardır orta sıra takımı olarak 2. Ligde yer alıyoruz. Şimdi bu sene böyle düşme potasında yer alınca haliyle ‘Neden?’ diye sorgulamaya başladık. Alışık olmadığımız bir durum yaşıyoruz. Takım içerisinde şuan bir kaptan olmadığını düşünüyorum. Taraftarlar olarak takımda güvendiğimiz, içimizin rahat etmesini sağlayan bir futbolcunun olması bizi iyi hissettiriyor. Fakat bu sene ne yazık ki takım içerisinde büyük bir iletişim problemi olduğunu görüyoruz. Bunun en temel kaynağı da; İşini iyi yapan bir kaptanın olmayışıdır. Bize ‘O kadar maça gidiyorsunuz, hep kaybediyorsunuz’ diyorlar. Bunlar futbolun içerisinde olan şeyler. Kazanmakta var, kaybetmekte var. Biz taraftarız, sonuç odaklı değiliz. Takımımız yeniliyor diye desteği bırakmayız.

“İlk Yarı Ve İkinci Yarı Arasında Çok Büyük Bir Fark Yok”

Mert Satılmış: Ara transfer döneminde çok sayıda oyuncu değiştirdik. Gidenler, kalanlar ve gelenler oldu. Hoca değişikliği gördük. Bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öznur Özüpek Tezcan: Hocanın değişmesi takım içerisinde büyük bir değişiklik yaratmadı. Bakıyoruz, oyuncu değişiklikleri de Bilgin Hoca zamanıyla aynı. Sadece takımın kondisyon olarak daha iyi bir seviyeye geldiğini görüyoruz. Futbolcuların isteği de artmış gibi gözüküyor ama bunu sonuca yansıtamadıktan sonra pek bir ehemmiyeti yok. Mesela Enis Çeliksu neden oynamıyor? Bunu sorguluyorum. Osmanlı maçında forvete yakın bir pozisyonda görev aldı. Çokta başarılı bir maç çıkarttı. İkinci yarı görev aldığı maçlarda skora etki etmeyi de başardı. Fakat kendisini göremiyoruz. Barış’ın sakatlık problemi ile boğuşması bizi kötü yönde etkiledi. Sakatlıktan sonra kendi ritmini bir türlü bulamadı. Engin gitti mesela. Çok iyi bir futbolcuydu ve çok duygusal bir insandı. Bu nedenle yaşadığı bir sorundan sonra maç içerisinde kopmalar yaşıyordu. Anıl ve Erdi’nin gitmesi, bizi çok şaşırttı ve üzdü. Kendi içimizden yetişen değerlere karşı daha duyarlı olmalıyız. Altyapıya önem vermeliyiz. Bu şehirde potansiyelin olduğunu düşünüyorum.

“Kadınlara Büyük Rol Düşüyor”

Mert Satılmış: Tribünlerdeki kadın taraftar sayısının artması için neler yapılmalı?

Öznur Özüpek Tezcan: Tribünlere gelmeyen önyargılı kadınlarımızın, bu düşüncelerinden kurtulması gerekiyor. Bu konuda kadınlara büyük bir rol düşüyor. Bu takımı bulunduğu noktadan kurtarmak futbolcuların, taraftarların ve teknik heyetin olduğu kadar kadınlarında elinde. Herkes kendisini bir görev sahibi olarak görmeli. Bir erkek maça giderken erkek çocuğunu alıp geliyor. Neden kız çocuğunu da getirmesin ki? Yada neden eşiyle birlikte maç izlemeye gitmesin? Bunlar güzel şeyler. Çocuklar tablet, telefon ve bilgisayarla çok ilgililer. Tribünlere gelerek asosyallikten kurtulabilirler. Bu konuda anne ve babalara önemli görevler düşüyor.

“Yarın ‘Keşke’ Dememek İçin Bugün Herkes Tribünde Olmalı”

Mert Satılmış: Son olarak Kırklareli halkına ve Kırklareli tribünlerine göndermek istediğiniz bir mesaj var mı?

Öznur Özüpek Tezcan: Bu takım küme düşmeyecek. Eğer biz bu takımın küme düşmesini istemezsek, biz Kırklareli halkı olarak kenetlenip takımımızı koşulsuz ve şartsız olarak desteklersek bu takım düşmez. Takımının başarısız olmasını istemeyen bütün duyarlı taraftarlarımızı, kadınlarımızı, çocuklarımızı tribüne davet ediyorum. Yarın öbür gün “Keşke” dememek için, bugün hepimiz tribünlerde olmalıyız. 

 

Haber/Kaynak: Sınırkent