Trakya Platformu tarafından Dokuzhöyük ve Ulukonak arasında kurulması planlanan termik santralin yol açabileceği felaketler hakkında vatandaşları bilgilendirmek maksadıyla toplantı düzenlendi.
Dokuzhöyük Köyü’nde düzenlenen toplantıya; Cumhuriyet Halk Partisi Kırklareli Milletvekili Turabi Kayan, CHP Kırklareli 3’üncü Sıra Milletvekili Adayı İnci Tunç, CHP Lüleburgaz İlçe Başkanı Bülent Metin, Sivil Toplum Kuruluşlarının temsilcileri ve yaklaşık 800 vatandaş katıldı. Karahalil, İnece, Ulukonak, Hazinedar ve Kırklareli Merkez’de yaşayan çok sayıda vatandaş, kendi imkanlarıyla toplantının yapacağı alana geldiler. Düzenlenen bilgilendirme toplantısı; Tekirdağ’a bağlı Çorlu ilçesinde meydana gelen tren kazasında yaşamını yitiren vatandaşların anısına yapılan saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Trakya Platformu Yürütme Kurulu Üyesi ve Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı Göksal Çidem “Var olma nedenimiz olan doğal varlıklarımızı bize bırakanlar gibi, bizde geleceğe bırakmak için gönüllü bilim ve hukuk adamlarının destek ve katkılarıyla mücadele ediyoruz. Doğal yaşam yok edilirken kazanan sadece bir kişi ve bir şirket oluyor. Kaybeden ise hepimiz oluyoruz. Doğal ve sosyal yaşamı korumak, gelecek için görevimizdir. Seçilerek ve atanarak toplum adına sorumluluk üstlenenlerin, yaşam alanlarına korumaya yönelik yasal ve insani sorumluluklarını yerine getirmeleri için uyarılar yapıyoruz. Köylerin tarım hayvancılık ve arıcılık yaptığı alanlara gelen PTD ve ÇED başvuru dosyalarını Trakya Platformu Bilim ve Hukuk Kurullarında değerlendiriyoruz. Muhtarlar tarafından açılan davalara gönüllülük kapsamında sürecin her aşamasında destek veriyoruz.Bilirkişi ve keşif incelemelerine katılıyoruz. Meslek odaları ile görüş alışverişinde bulunup, birlikte hareket ediyoruz. Söz konusu termik santralin proje sahası Kırklareli İl merkezine 19,5 km, Ulukonak Mahallesi’ne 700 m, Dokuzhüyük Mahallesi’ne 1,8 km, Karahalil Mahallesi’ne 3 km, Bostanlı Mahallesi’ne 5,3 km Mesafededir. Proje sahasının 417.021 m2’lik kısmı tarım arazilerinden (%84), 83.020 m2’lik kısmı ise orman alanlarından (%16) oluşmaktadır. 2 ünitede toplam 358 ton/saat (2.506.000ton/yıl) kömür tüketimi olacaktır. Santralde iki ünitede toplam 358 ton/saat kömür yanması ile toplam 72 ton/saat kül meydana gelecektir. Külün; 61 ton/saat’i uçucu kül, 11 ton/saat’i ise taban külüdür.Projenin süresi 35 yıl… Santralin hammaddesi olan kömür, Kırklareli İli Merkez ve Babaeski İlçelerinde yer alan firmaya ait ruhsatlı ocak alanlarından ve halen bölgede arama ve etüt çalışmaları devam eden diğer sahalarından karşılanacaktır. Kaybettiğimiz sadece nehir ve deniz mi olacak sanıyorsunuz? Yer altı sularımız da yok oluyor. Günde yaklaşık 2,000 ton su kullanacak olan santral Kırklareli Ovasının tarımsal sulaması için risk oluşturacaktır. Şirket 'İşletme aşamasında ise termik santralde yaklaşık 1.500 kişi, kömür ocaklarında ise pik dönemde yaklaşık 500 kişi olmak üzere toplam 2.000 kişi çalışacaktır' diyor. Ancak, Yatağan Termik Santrali'nde 30 Mühendis, 34 İdari Personel, 453 yevmiyeli İşçi, 33 Güvenlik, 1 Doktor ve 1 Hemşire olmak üzere toplam 552 kişi istihdam edilmektedir. Çayırhan'da Toplam kapasitesi 800 megavatlık santralde 500 kişi çalışıyor, ölenler daha fazla! Gıda üretimi ancak tarım toprakları vasıtasıyla mümkündür. Tarım yaptığınız burada ki toprak kalınlığı en az 40 cm olduğuna göre, bu toprak oluşumu yaklaşık 20.000 yıl gerekmektedir. 30-40 yıllık projeler için ne toprağınızdan, ne de sağlığınızdan taviz vermeyin” dedi.
Termik Santrale Karşı Bilgilendirme Toplantısı Düzenlendi
Düzenlenen bilgilendirme seminerinde söz konusu termik santralin halk sağlığına yapacağı olumsuz etkilerden bahseden Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak “Trakya’nın verimli ovalarının önemli bir kısmını kapsayan bereketli tarım topraklarını, ve zengin bir orman varlığına sahip olan Yıldız Dağlarının çok büyük bir bölümünü sınırları içinde bulunduran, ayrıca, çoğu kumsal, 60 kilometre kıyı şeridine sahip olma özelliği ile önemli bir turizm potansiyeline sahip müstesna bir yerleşim yeridir. Kişi başına tarım geliri açısından Türkiye’de 10. sıradadır. Kırklareli; Ülkemiz ayçiçeği üretiminin % 14’ünü, çeltik üretiminin % 3.2’sini, buğday üretiminin de % 2’sini karşılamaktadır. Kırklareli, TÜİK’in 2015 yılı İller Yaşam Endeksi sıralamasında 81 il içerisinde 32. sırada bulunmaktadır. Çevrede 4., Gelir ve servette 10., eğitimde 13., altyapı hizmetlerine erişimde 15. sırada yer almaktadır. Sağlık; Dünya Sağlık Örgütü tanımına göre sadece hastalık ya da sakatlığın olmayışı değil bedenen ruhen ve sosyal yönden tam bir iyilik halidir. Termik santrallere yakın bölgelerde yaşayan insanlar, nüfusun geri kalanına göre havadaki kirleticilere daha fazla maruz kalırlar. Ancak hava kirleticilerinin önemli bir bölümü uzun mesafelere taşınır ve dış ortam hava kirliliği değerlerini artırarak nüfusun büyük bir kısmını etkiler. Yapılması planlanan termik santral yılda 7.000 saat çalışacak olup, her bir ünitede 179 ton/saat kömür (linyit) yakılmak suretiyle, iki ünitede toplam 358 ton/saat (2.506.000 ton/yıl) kömür tüketimi olacaktır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) şemsiyesi altında çalışan Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) 2013 yılında hava kirliliğini 1. grup kanser risk etkeni olarak sınıflandırmıştır ve bu hastalığın çevresel nedenleri arasında ilk sırada geldiği konusunda uyarıda bulunmuştur. Geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan Kırklareli halkı için termik santral her yönüyle bir felaket olacaktır. Halk sağlığının olumsuz etkilenmesine ve ekonomik olarak gelir kaybına neden olacaktır. Bu değerli ve kıymetli toprakların verimliliği son bulacaktır. Sağlıklı bir yaşam için, sağlıklı bir gelecek için var gücümüzle bu santrale karşı tek yürek olmalıyız” dedi.
Söz konusu termik santralin hiçbir hukuki dayanağı olmadığını ve her türlü yasaya aykırı bir şekilde yapılmak istendiğini belirten Trakya Platformu Hukuk Kurulu Üyesi Avukat Bülent Kaçar ise konuşmasında “Hamitabat Doğalgaz Santrali’nin kapasitesi; Trakya’da termik santrallere ihtiyaç olmadığının kesin kanıtı niteliğindedir. Enerji Piyasası Denetleme Kurumu Başkan Danışmanı Barış Sanlı bir açıklamasında Kömürü büyük oranda tüketmenin mantıklı olmadığını belirtti. Sayın Sanlı 80’lerden önce tüm dünyanın petrol, 80’ler ve 90’lardan itibaren ise özellikle doğalgaz tüketmeye başladığını ve doğalgazla elektrik üretmenin çok mantıklı olduğunu ifade etti. Yaşama hakkı, tüm insan haklarının temelini oluşturması bakımından vazgeçilmez, dokunulmaz bir yapıdadır. Çevre korumacılığın gelişmesi yerine çevre tahribatının azgın gelişmesi karşısında Çevre hakkı ve Yaşama hakkı birbirlerinin vazgeçilmezleri haline gelmişlerdir. Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Danıştay 6. Dairesinin 23.11.2005 tarihli kararı; “ Ergene nehrindeki kirliliğin devam ettiği sanayileşme ve şehirleşmenin yarattığı kirliliğin önlenemediği bu durumun söz konusu bölgedeki çeltik üretimini olumsuz yönde etkilediği ve olayda idarenin hizmet kusurunun bulunduğu açıktır. ” diyor. Çünkü Trakya Bölge Planlarında Enerji Koridoru değildir. Hukuksuzluğu nedeniyle hakkında Yürütmeyi Durdurma ve İptal Kararı 2004 ve 2009 Bölge Planlarında ana fonksiyon Tarımsal Faaliyetlerdir. Plan Değişiklikleri ile bu ana fonksiyonu bozan yani yüksek çevre kirliliği yaratacak termik santrallerini kurulması hukuken mümkün değildir. Ancak Yürütmeyi Durdurma Kararına rağmen aynı konuda 2.kez plan değişikliği yaparak Bölge Planı Hedef ve İlkelerini ve Yargı kararlarını açıkça çiğnemiştir. 1/100.000 Ölçekli Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Revizyon Çevre Düzeni Planında 2.10.31.1. Planlama alanı dâhilinde çevresel tahribe neden olan sanayi türleri kesinlikle yer almayacağı açıkça ifade edilmiştir. Doğal Varlıklara ve Planlama İlkelerine açıkça aykırılık ısrarla sürdürülmektedir. Eşsiz doğal varlıklara sahip üç tarafı üç ayrı denizle çevrili verimli tarım alanlarına sahip TARIM DEPOSU Trakya Planlama İlke ve Esasları ve Kamu Yararı ilkesi gözetilmeden Kömürlü termik Santrallere açıkça kurban edilmektedir. Bakın arkadaşlar Trakya hepimizindir. Doğal, Kültürel, Tarihsel tüm değerleri ile yaşam alanımız olan Trakya Bölgesini ekolojik kırım ve yıkıma yol açacak her tür planlama ve yatırım faaliyetine karşı hep birlikte daha güçlü savunmamız geleceğimiz açısından sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkının gerçekleşmesi için büyük bir önem taşımaktadır. Ancak bunca hukuksuzluğa rağmen bu projeye onay verenlerin, bu konuda kararlı bir tutum içerisinde olabileceğini öngörüyoruz. Bu nedenle bu süreçte vatandaşlarımızın kesin bir tavır sergilemesi gerektiğine inanıyorum. Bu açıdan, bu gece burada sağlanan birlik ve beraberlik atmosferinin çok hayati bir önem arz ettiğini düşünüyorum. Bu birlikteliği sürdürerek, Trakya’nın ve Trakyalı vatandaşların geleceğini mahvedecek olan termik santral projesinin hayata geçirilmesi önlenebilir. Lütfen geleceğimiz için bir olalım, birlik olalım” dedi.
Haber/Kaynak: Sınırkent