reklam
reklam
DOLAR 34,2629 % 0.03
EURO 37,4159 % 0.05
STERLIN 44,8269 % 0.15
FRANG 39,7728 % 0.11
ALTIN 2.923,78 % 0,22
BITCOIN 65.654,23 1.6

Ak Gençler Kan Bağışında Bulundu.

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Ak Gençler Kan Bağışında Bulundu.
reklam

AK Parti Lüleburgaz İlçe Gençlik Kolları, Pazar günü 102 ünite kan bağışlayarak Kızılay’ın çağrısına kulak verdi.

AK Parti Lüleburgaz İlçe Gençlik Kolları ve Kızılay ortak organizasyonuyla "Durma sen de gönüllü ol, kanın can olsun" sloganı ile başlatılan kan bağışı kampanyası Pazar günü Bercadia AVM’de gerçekleştirildi.
Kampanya kapsamında 7 saat gibi bir sürede toplam 102 ünite kan bağışlandı.

Kan bağışının önemiyle ilgili açıklamada bulunan Türk Kızılayı yetkilileri “Dünyada birçok sağlık örgütü bulunmaktadır. Bu örgütler insan sağlığını temel prensip alarak birçok kampanyaya öncülük etmişlerdir. Bunlardan biri de Türk Kızılayı’dır. Ülkemizde özellikle kan bağışı konusunda birçok başarıya imza atmış günümüzde kutsal görevine halen devam etmektedir.

Kan bağışı gerek kanı veren için gerek de alan birey için ve aracı olan kuruluş için kutsal bir görev niteliğindedir. İnsanlığın çok önemli görevlerinden biri olan kan bağışı hayat kurtarmasının yanı sıra toplumun kenetlenmesinde birlik ve beraberlik konusunda temellerin atılmasında öncülük eden güzel davranışlardan biridir. Kan bağışı tarihten günümüze kadar insanların hayatında önemli bir yere sahip olmuştur. Geçmişte ilkel yollardan kan bağışı yapılmaktaydı günümüzün değişen tıp ilmiyle kan bağışı daha kolay verilebilmekte ve insanların hayatı kurtarılmaktadır.

Kan bağışı tüm toplumlarda uygulanan yöntemlerdendir. Dünyanın tüm ülkelerinde kan bağışı konusunda toplum bilgilendiriyor ve hangi aşamalarda kanın verilmesi gerektiği konusunda yeterli donanıma sahip ediliyor. Ülkemizde kan bağış merkezleri bulunduğu halde fazla ilgi görmüyor bunun en önemli nedeni Sağlık Bakanlığının toplumu kan bağışı hakkında bilgilendirilmemesinden kaynaklanıyor.

Toplumdaki çoğu insanlar kan bağışının sağlığı riske attığını sanmaktadır. Bu nedenle kan bağışlamaktan geri durmaktadırlar. Bilinenin aksine kan bağışlamak sağlığı tehlikeye sokmuyor tersine vücudun yeni kan üretmesine yardımcı olur ve vücudun daha dinamik ve enerjik olmasını sağlıyor. Kan üretilemeyen tek dokudur; bu nedenle vücudun aşırı kan kaybeden vücudun eski sağlığına kavuşabilmesi için kan bağışına ihtiyaç vardır.

Kan bağışı zorunlu olmamakla beraber vicdani ve bir durumdur. Dileyen herkes kan bağışlayabilir ancak bulaşıcı hastalığının olmaması ve 18 yaşından büyük olması gerekiyor. Kan bağışı önemli bir kavram olduğundan dolayı kan bağışı yapan bireylerin bağış yapmadan önce kan testinden geçmesi gerekiyor. Testle kandaki yağ oranı miktarı belirlenmekte ve kişide bulaşıcı hastalığın olup olmadığı tespit edilmektedir. Test sonucu olumlu çıkan kişiler kan bağışı yapabiliyor.

Uzmanlar kan bağışının her yıl yapılmasının kişinin vücudunu yeniletmeye yardımcı olacağını bildiriyor. Ancak hipertansiyonu, sarılık hastalığı ve kalp rahatsızlığı bulunan bireylerin kan vermesi yasaklanmıştır. Bunun dışında Aids hastalığı ve kanser hastalığı bulunan bireylerin de kan bağışında bulunmaları kanuni hükümler düzenlemelerle yasaklanmıştır. Kan bağışının hayat kurtardığını unutmamalıyız. Kanın verilmesi vücutta herhangi bir eksiklik meydana getirmemektedir.

Türkiye’de her yıl 2 milyon kana ihtiyaç bulunmaktadır. Dolaysıyla nüfusun %1’inin kan bağışında bulunması gerekmekte olup hayat kurtardığı bilincini taşımakta fayda görülmektedir. Bazı insanlar aşırı zayıf oldukları halde kan bağışında bulunuyorlar. Sağlık Bakanlığının açıklamasına göre 50 kilonun altındaki kişilerin kan vermesi sakıncalı bir durum oluşturmakta. Bu nedenle uyarıları dikkate almakta yarar bulunmaktadır. 18 yaşını doldurmuş 65 yaşından küçük olan herkes kan verebilir. 65 yaş üstü bireylerin kan vermesi sağlığını riske attığından dolayı tavsiye edilmemektedir. Kan verecek olan kişi çeşitli testlerden geçirilir sonuç olumlu çıktığı andan itibaren kan vermesinin sakıncası bulunmamaktadır. Sarılık diğer adıyla hepatit-b hastalığı başta olmak üzere bulaşıcı hastalığı bulunan kişiler kan veremezler. Bulaşıcı hastalıklar kan verme yoluyla diğer diğer kişiye geçer. Bu nedenle bu hastalıklara sahip olan bireylerin kanı alınmaz. Kan kendi içinde gruplara ayrılır kan vermek isteyen birey grubunda olan kan ile ancak eşleşebilir; örneğin A- negatif kana sahipse ancak  A- negatif kana sahip olan kişiye kan verebilir. Kanı veren bireyin vücudu tekrar yenileniyor ve daha dinamik oluyor. Kan ve kan hücreleri tazelendiğinden dolayı kişi daha enerjik olmaya başlıyor. Kolesterol ve hipertansiyon kanın verilmesi sonucunda minimuma iner; kanın yağlanmasına neden olan kolesterol kanın yenilenmesiyle etkisi önemli ölçüde azaltır. Kalp riski %90 oranında azalır. Kanın yenilenmesine bağlı olarak vücutta bulunan stres ve yorgunluk gibi negatif sektomlar önemli ölçüde azalmaktadır. Kan vermek vücudu yenilemektedir. Ancak kanın kontrollü ve uzman gözetiminde verilmesi gerekmekte aksi takdirde bireyde ciddi sağlık sorunlarının başlamasına neden olabilir. Kan bağışı mutluluk getirmekle beraber bireyin sosyal sorumluluktan kurtarmaktadır. Ülkemizde birçok insan kan bağışını beklemektedir. Sosyal sorumluluk görevlerimizden biri olan kan bağışı hakkında duyarlı olalım” dediler.