Bölgesel Amatörün Sesi

İlk olarak 2010-11 sezonu ile oynanan Bölgesel Amatör Ligin (BAL) önümüzdeki sezon 10.YIL’ı oynanacak. Geride kalan 10 sezon boyunca zaman zaman statü değişse de değişmeyen tek bir gerçek vardı ki oda bu ligin beklentilere cevap verememesi.

1. Ligde 1 grup var ve 18 takım mücadele ediyor. İlk iki sıradaki takım Süper Lige yükselirken 3, 4, 5 ve 6. sıradaki takımlar ise play off oynayarak kazanan takım yine Süper Lige yükseliyor. Yani nerdeyse ilk 10 da yer alan takımlar için sezon sonuna kadar yarış devam ediyor.

2. Lig ise; 2 grup halinde toplamda 36 takım ile oynanıyor. 1. Ligden 3 takım düşüyor olması nedeniyle yerlerine çıkacak 3 takımdan ikisi grubunda şampiyon olan takımlarken, son takım ise her iki gruptaki 2, 3, 4, ve 5. sıradaki takımların yarı finalden itibaren eşleşmesi sonucunda şampiyon olan takım ile belirleniyor. Yani burada da sezon sonuna kadar yarış devam ediyor.

3. Ligde 3 grup bulunuyor ve toplamda 54 takım mücadele ediyor. 2. Ligden düşen toplam 6 takımın yerine yükselecek takımlar ise, grubunu şampiyon olarak tamamlayan 3 takım doğrudan lig atlarken, grubunu 2, 3, 4 ve 5. sırada tamamlayan takımların kendi aralarında eşleşmesi sonucunda play off maçlarını kazanan üç takım daha 2. Lige yükseliyor. Görüldüğü gibi 3. Ligde de şampiyon olmasa dahi birçok takım üst lig için yarışta kalabiliyor.

GELELİM BAL'a….

Bal’da illerin kontenjanı ve lige katılıp katılmama taleplerine göre aşağı yukarı 150 den fazla takım 3. Ligden düşecek olan toplam 9 takımın yerine üst lige çıkmak için 11 veya 12 grupta mücadele veriyor. Statü gereği grubunu şampiyon tamamlamak bile 3. Lig için yeterli olmayabiliyor. Ancak her bölgeye baktığımızda en az 4-5 takım ciddi anlamda yatırımlar yapıyor ama maalesef sadece grubu lider tamamlayanlar lig atlamak için bir adım daha öne geçiyor. Sonrasında oynana play off maçları sonunda ise maçlarını kaybeden 2-3 şampiyon takım sonraki sezon BAL’a devam etmek mecburiyetinde kalıyor. İllerin kontenjanına göre ligden düşmeler ve play out maçları ise zaten hepten saçmalık, şampiyonluğa oynayan bir takım ligi ikinci bitirirse play out maçı sonrası yerel lige bile düşme tehlikesi ile karşı karşıya. (Bkz. 2017-18 sezonu Kars 36 Spor )

2010 yılı öncesine göre, deplasmanlı bir lig olması güzel fakat gelinen noktada BAL artık memleket sevdalılarının taleplerini karşılamaktan çok uzaklarda. Bu sezon için genel olarak baktığımızda sezon başı ciddi yatırımlar yapan takımlardan Şanlıurfa Bld. Dersim, 12 Bingöl, Manavgat Bld. Isparta Davraz, Söke, Yeni Amasya, Ünye, Ödemiş, İzmirspor, Ayvalıkgücü, Kütahya, Krd. Ereğli, Bartın, Tekirdağ, Çengelköy, Çorlu gibi takımlar statü gereği şampiyon olamayacaklarını hissettikleri anda yarışı bırakmak zorunda kalıyorlar. Bu durum çoğu zaman ilk yarı bitiminde veya ikinci yarının ilk haftalarında netlik kazanıyor. Hal böyle olunca yüz binlerce taraftar için hayal kırıklığı kaçınılmaz son. Yine bunun yanı sıra yarıştan kopmasalar dahi sadece şampiyon olanın play off oynayacağı için puan puana giden Silifke Bld. ile 68 Aksaray Bld. den birisi hazin sonu yaşayacak, Kırıkkale ile Çubuk veya Akşehir için de aynı durum geçerli. Hatta geçmiş sezonlarda grubu aynı puanla tamamlayan Erbaaspor – Yeni Amasyaspor yarışını ikili averajla Erbaaspor kazanınca, koca il amatöre devam etmeye mecbur kalmıştı.

Peki beklentimiz ne?

Öncelikle adına 4. Lig mi denir, yoksa başka bir şey mi bilinmez ama statüsünde birden fazla takımın sezon sonuna kadar mücadele edeceği, şampiyonun hakkını alacağı, yarışa devam edenlerin ise yine umudunu son haftalara kadar taşıyacağı bir statü olması gerekmektedir. Bu da 3. Ligden düşen takım sayısının 9 olması nedeniyle, 12 grupta oynanan mevcut BAL statüsü ile mümkün değildir. Biz yeni lige “4. LİG” diyelim. Peki nasıl bir statü olmalı;

1-Öncelikle bu ligin bölgesel olmayıp ulusal düzeyde oynanması gerekir.

2- 4. Lig 4 grup ta ve 18’erli toplam 72 takım ile oynanmalı.

3- 2019-2020 sezonunda 3. ligden düşecek 9 takımın yanı sıra; 11 veya 12 BAL grubunda mücadele eden takımlardan, şampiyon olup 3. lige yükselenlerin haricinde play off maçını kaybeden 2 ya da 3 takım doğrudan 4. ligde mücadele edecek. (9+3=12)

4- 12 BAL grubunu 2, 3, 4, 5 ve 6. sırada tamamlayan 5 takım, 12*5=60 takım 4. Lige yükselecek. (60+12=72)

5- Ulusal düzeyde olması nedeniyle deplasmanlara gidemeyecek bütçesi yeterli olmayan bu ilk 6 da yer alan BAL takımlarından lige katılmayı reddedenlerin yerine grubundaki sıralamada 7. den başlamak üzere katılma talebine göre başka takımlar 4. Lige dâhil edilecek.

6- Böylelikle ilk sezonunda eksiği / fazlasıyla 70-74 takım ile 4 gruplu 4. Lig kurulmuş olacak.

7- 2019-2020 sezonu BAL için ise sezon sonu düşme olmayıp yerel lig şampiyonları ve gruplarda geriye kalan 6 takım yani toplamda 90 civarı takım bölgesel anlamda daha geniş çaplı bir BAL liginde ve 5 grupta mücadele edecek.

8- Yeni BAL için; 4. Ligden düşecek 12 takım yerine yükselme ise; şampiyonların doğrudan, ikincilerin ise play off oynaması şartı ile olacak. Hal böyle olunca yeni BAL’ da da play off sistemi olduğundan heyecan ve yarış sezon sonuna kadar sürecek.

Böylelikle hedeflenen gerçekleşmiş olacak…

Yürürlükteki mevcut BAL gruplarının çok olması nedeniyle takım sayısının da az oluşu ligdeki maç sayısını 24-26 larda sınırladığı, dolayısıyla da lig geç başlayıp erken bitmekte. Yine 24-26 maç demişken bir de sezon ortası ligden çekilen ve ihraç olan takımları hesaba katarsak futbol ile yatıp kalkan Ülkemizde bu durum hayli can sıkıcı bir durum.

TFF yönetimi değişmiştir. Yeni Yönetimin bu durumu daha geniş haliyle ele alması büyük temennimizdir. Bizler futbol aşığı insanlarız. Bu kadar yatırımlar boşa gitmesin, bunca taraftar koskoca sezonda 5-10 maç yaşayacağı heyecanla sınırlı kalmasın…

Talep bizden arz sizden, saygı ile…