Vize Devlet Hastanesi’nde masa başı acil afet tatbikatı eğitimi verildi.
Olağanüstü hallerde organizasyonun çabuk ve düzenli ilerleyişinin hayati önem arz ettiğini ifade eden yetkililer, bu gibi durumlarda bir karışıklığa mahal vermeden hastane içinde gerekli koordinasyonun sağlanması maksadıyla masa başı acil afet tatbikatı yapıldığını ifade ettiler.
Kırklareli Acil Sağlık Hizmetleri Birimi Uzmanı ve Hastane Acil Afet Planı Eğitmeni Mesut Keskin’in gözlemci olarak katıldığı tatbikata ilişkin açıklama yapan hastane yönetimi “Tatbikatlar bizim için çok değerlidir.Tatbikatlar ne kadar gerçeğe yakın olursa,gerçek afetler yaşandığında müdahale eden personel de aynı ölçüde tatbikattaymış gibi rahat olacak, acil afet durumlarında da can ve mal güvenliği sağlanacaktır” denildi.
Hastane Afet Planları, hastanelerin direk ya da dolaylı olarak içerisinde yer almak zorunda kaldığı acil durumlara; doğru ve zamanında yanıt verebilmek için organize edilmiş işlevsel yapılanma sistemidir. Amaç, afet ya da acil durumlarda kurumların vereceği yanıtı standart hale getirmek ve böylece etkin bir şekilde mümkün olduğunca çok fazla sayıda kişinin tıbbi yardıma ulaşmasını sağlayarak, ölü ve yaralı sayısını azaltmak ve iyileştirmeyi çabuklaştırmaktır. Afette kaos durumunda süratle olaya müdahale eden ve belirli bir sistem içinde olaya yaklaşan, Görev alan kişilerin çok iyi görev tanımlarının yapıldığı, Düzenli kayıtların tutulduğu, Her alanda ortak bir dilin kullanıldığı bir afetle mücadele sistemidir. Acil durum tatbikatı, kişinin acil durum esnasında nasıl davranması gerektiğini bilmesi açısından hayati öneme sahip bir uygulamadır. Acil durum anında panik yapmamak ve korunabilmek amacıyla tatbikat uygulaması yapmak, insan sağlığı için gereklidir. Her nerede olursak olalım, oranın nasıl bir yapıya sahip olduğunu bilmemiz, acil durum anında nasıl davranmamız gerektiği hakkında bize hayat sigortası olur. Nerede güvende oluruz, nereden dışarıya çıkabiliriz, nasıl korunabiliriz. İşte tüm bu sorunların cevabı acil durum tatbikatlarının yapılmasıyla çözüme kavuşturulur. Afetler doğadaki tüm canlı yaşamını olumsuz etkileyen, fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplara sebep olan, ekolojik sistemi bozarak bir başka afet riskini de tetikleyebilen insan kaynaklı ve/veya doğa kaynaklı olaylardır. Türkiye, tektonik oluşumu, jeolojik ve meteorolojik yapısı nedeni ile deprem, sel, heyelan, çığ, kaya düşmeleri, kuraklık gibi bir çok doğal afet riskine açık bir bölgedir. Bunun yanı sıra yaşanan terör olayları, göç ve kazalar gibi birçok insan kaynaklı afetlerin sayısı ve etkileri de Türkiye‟de gittikçe artmaktadır. Afetlerin sebep olduğu etkilerden en çok etkilenen varlık insandır. Sağlık sektörü afetlerden kaynaklı mortalite ve morbidite oranlarını en aza indirebilmek için afet yönetiminde önemli bir role sahiptir. Çünkü her ne olursa olsun, sağlık sektörü hizmetinin kesintiye uğramaması, rutin sağlık hizmetlerine devam etmesi gerekmektedir. Nitekim geçmiş yıllarda yaşanan afetlerin hastanelere vermiş oldukları zararlar çok büyük boyutlardadır. Dünya genelinde yaşanan afetlere baktığımızda, 1971 San Fernando-Los Depremi‟nde hastanede yatan 50 kişi hayatını kaybetmiş ve büyük hastaneler tamamen boşaltılmıştır. 1972 yılında Managua-Nikaragua Depremi‟nde kentteki bütün hastaneler yok olmuştur. 1985 Meksiko-City Depremi‟nde iki büyük hastanenin çökmesi sebebi ile 1000 kadar kişi hayatını kaybetmiştir. 2004 yılında Endonezya‟da gerçekleşen tsunami nedeni ile 122 hastane hasar görmüştür. Türkiye‟de ise 1992 Erzincan Depremi‟nde merkezdeki hastanelerin çoğu ciddi zarar görmüş ve afetzedeler çevre illerdeki hastanelere götürülmüştür. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi‟nde ise İzmit ilindeki 10 kamu hastanesinden biri tamamen, dördü ise kısmen kullanılamaz düzeyde hasar almıştır. 5 Van Depremi‟nde ise üniversite hastanesi kullanılmaz hale gelmiştir. Erciş‟te sağlık hizmetleri sahra hastaneleri vasıtasıyla verilmiştir. Verilen örneklerden de anlaşıldığı üzere afetlere karşı güvenli hastanelerin inşası, hastane afet planlarının hazırlanması ve uygulanabilirliği çok önemlidir. Bunun içinse sadece afetlerde yara sorma politikası değil, modern afet yönetiminin birincil amacı olan risk azaltma ve hazırlıklı olma politikası hakim olmalıdır ve afet öncesi, sırası ve sonrası çalışmalar döngüsel olarak devam etmelidir. Afet planı, sadece müdahale aşamasında değil afet öncesi, sırası ve sonrası dönemde yapılması gerekenlerin nasıl, ne zaman ve kiminle yapılması gerektiğini, görev alan personellerin sorumluluklarının açıkça tanımlandığı, stratejik eylem planlarının yer aldığı sistematik bir prosedürdür. Afet risklerini ve zarar azaltmaya yönelik sistematik ve stratejik bir yaklaşım hedefleyen Hyogo Çerçeve Eylem Planı‟nda afet planlarının sağlık sektörüne de entegre edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Afete dirençli yeni hastanelerin inşası, var olan sağlık kurumlarının afete karşı dayanıklı hale getirilmesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu hastanelere “Güvenli Hastaneler” denilmiş ve Sendai Afet Riski Azaltma Çerçevesinde bu durumun önemini 30/c ve 33/c maddelerinde vurgulamıştır” dediler.
Haber/Kaynak: Sınırkent