reklam
reklam
DOLAR 32,5833 % 0.29
EURO 35,0346 % 0.17
STERLIN 40,8537 % 0.13
FRANG 35,7420 % 0.35
ALTIN 2.461,52 % 1,04
BITCOIN 64.373,74 0.581

“Su İçmek Aklıma Gelmiyor” Demeyin!

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
“Su İçmek Aklıma Gelmiyor” Demeyin!
reklam

Lüleburgaz Özel Medikent Hastanesi az su içen vatandaşların karşılaşabileceği sağlık sorunları hakkında bilgilendirme yaptı.

Az su içen vatandaşların kanının koyulaşacağını ve kalp krizi riskinin artacağını ifade eden yetkililer “Az su içerseniz; Vücutta dolaşan sıvı azalmasına yol açarak kalp yetersizliğini tetikleyebilir. Kanın koyulaşmasına ve tansiyon dengesizliğine bağlı felç riski artar” dediler.

Konuyla ilgili yetkililer tarafından yapılan açıklamada “Pek çok insan günlük yaşamın koşuşturması ve iş hayatının yüksek temposu içinde su içmeyi unutmaktadır. Ancak su içmek için susamayı beklemek, su ihtiyacını çay ve kahve ile gidermek uzmanlar tarafından önemli sağlık yanlışları arasında gösterilmektedir. Gün içinde yeterli sıvı alınamaması, vücutta pek çok rahatsızlığa sebep olabilmektedir. Tüm canlıların yaşam fonksiyonlarını devam ettirmek için suya ihtiyacı vardır. Vücudumuzun % 60-70’i sudur. Vücut sıcaklığını dengelemede, toksinlerin temizlenmesinde, derinin nemlenmesinde, iç organların sindirim ve dolaşım sisteminin,  özellikle böbreklerin çalışmasında, vitamin ve minerallerin çözülmesinde, metabolizmanın düzenli çalışmasında önemli görevleri vardır. Su yeteri kadar tüketildiğinde, cildin daha düzgün, daha yumuşak, daha parlak ve daha esnek olmasını sağlar. Tükürük ve mide salgısında bulunarak, besinlerin sindirilmesinde görev alır. Su, emziren kadınlarda, süt üretimini arttırır. Bağışıklık sisteminin görevini yapabilmesi için su gerekmektedir. Bu özelliği ile zinde ve dinç kalmada yardımcı olur. Eklemlerin kayganlığını sağlar. Böbrek taşları, idrar yolu enfeksiyonları ve kabızlık gibi çeşitli hastalıklardan korunmaya yardımcı olur. Su tüketimi azaldıkça, vücutta depolanan yağ miktarı artmaya başlar ve kilo alımı gerçekleşir. Suyun yaşamın temelini oluşturduğunun bilinmesine rağmen, halen pek çok insan vücudunun hemen her organında ve işleyişinde suyun oynadığı temel rolün farkında değildir. Total vücut suyu eksildiğinde vücut otomatik olarak eksikliğine dair belirti vererek su tüketilmesi ihtiyacını belirtir. Vücut suyu azaldığı zaman ve kayıp telafi edilememişse “dehidrasyon” yani “sıvı kaybı” meydana gelir. İshal, idrar, terleme gibi aşırı sıvı kayıplarında ve bu sıvı kaybından doğan ihtiyacın karşılanamadığı durumlarda ortaya çıkar. Su kaybı olduğu zaman beyinde bulunan susama merkezine uyarı gönderilir. Genellikle susama gerçekleştiği zaman su içilmesi yerine herkesin ihtiyacına göre uygun miktarda su alması önemlidir. Su az tüketildiğinde; deri elastikiyetinde azalma, baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, kan basıncı düşüklüğü gibi şikayetler görülebilir. Bu bulgulara rağmen gerekli su alınmazsa ölümcül sonuçlar ortaya çıkabilir. Vücudun ana maddesi olan suyun üçte ikisi içme yoluyla, geri kalanı da besinler sayesinde alınmaktadır. Ancak çay kahve ve diğer içeceklerin tüketimi vücudun su ihtiyacının karşılanması için yeterli değildir. Bu içecekler hem idrar söktürücü özelliğinden dolayı vücuttan sıvı atılımını artırır hem de suyun içindeki faydalı mineralleri içermez” denildi.

 

Haber/Kaynak: Sınırkent