Kırklareli Kent Konseyi Doğal Varlıkları Koruma ve Çalışma Grubu Temsilcileri, Kırklareli’nin İnece Beldesi Mevkii’nde yer alan Doküzhöyük Köyü’nün tarım arazileri üzerinde kurulması planlanan Entegre Termik Santralin bilgilendirme panelinde yer aldı.
Daha önce 10 Temmuz 2018 tarihinde Dokuzhöyük Köyü’nde gerçekleştirilen bilgilendirme toplantısının devamı niteliğinde 14 Temmuz Kırklareli oturumu olarak Kırklareli Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe, Kırklareli Kent Konseyi Yönetimi ve temsilcileri, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlar katılım sağladılar.
Açılış ve saygı duruşunun ardından, termik santralin kurulacağı İnece Beldesi, Ulukonak Mahallesi, Karahalil Beldesi ve Dokuzhöyük Köyü’nün arasındaki verimli arazinin görüntülerinden oluşan ve Kırklareli Kent Konseyi Doğal Varlıkları Koruma ve Çalışma Grubu’nun kendi imkanları ile hazırladığı kısa video izleyicilere sunuldu.
Panele konuşmacı olarak katılan Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Üyesi Dr.Yeliz MERCAN, TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet ATALIK ve Kent Konseyi Yürütme Kurulu Üyesi Av. Ozan TOPUZ, entegre termik santralin çevresel etkilerini insan sağlığı, tarım ve hayvancılık ve hukuksal konularda Kırklarelililer ile paylaştılar.
Dr. Yeliz Mercan, ülkemizde arz edilen enerjinin fazlalılığının olduğuna dikkat çekerek termik santral kurmanın bir ihtiyaç olmadığını belirtti; Termik santrallerin bacalarından salınan gazların solunum sisteminde astım, koah gibi hastalıklara, düzensiz kalp atışlarına yol açtığını ve oluşan ağır metallerin çocuklar üzerindeki etkilerinden bahsetti. Mercan, ayrıca acil polikliniklerde kardiyovasküler ve solunum sistemi hastalıkları nedeniyle başvuran hastaların istatiksel verileri üzerinden çalışma yaptığı tezini termik santrallerin etkisiyle ilişkilendirerek katılımcılara sundu.
Korunması gereken ovalar kapsamına alınan Kırklareli Ovası bölgesi içerisinde termik santral kurulmasının çelişkisini ifade eden Ziraat Mühendisi Atalık, 35 yıl olarak planlanan ekonomik ömrü içerisinde yaklaşık 19,5 milyon ton külün çevreye bırakılacağını ve kuzey rüzgarları ile beraber küllerin yaklaşık 25 km uzağa rahatlıkla taşınabileceğini belirtti. Fosil yakıt atıklarının doğal su döngüsüne karışmasıyla oluşan asit yağmurlarının özellikle termik santral kurulu çevrelerdeki tarımsal ürünlerde asidin artmasıyla ekşi bir tat oluşturduğunu ifade eden Atalık, zararlı haşere artışı ile beraber daha fazla tarım ilacı kullanımına yol açılacağını vurguladı.
Av. Ozan Topuz ise Karadeniz ve Ege Bölgesi’nde her ile termik santral yapımının planlandığını, hukuki süreci kararlı bir şekilde takip ettiklerini söyledi.
Panelin sonunda katılımcılar düşüncelerini ve çözüm önerilerini ortaya koyarken, Doğal Varlıkları Koruma ve Çalışma Grubu Temsilcisi Göksal ÇİDEM, süreç ile ilgili bilgilendirmenin Doğal Varlıkları Koruma ve Çalışma grubu tarafından sağlanmaya çalışıldığı, duyarlı vatandaşların konu ile ilgili bilgi ve belgelere çalışma grubunun faaliyetleri üzerinden erişebileceğini bildirdi.
Haber/Kaynak: Sınırkent