reklam
reklam
DOLAR 32,3832 % -0.13
EURO 34,6825 % -0.36
STERLIN 40,5756 % -0.65
FRANG 35,4185 % -0.72
ALTIN 2.403,52 % -1,30
BITCOIN 61.308,84 -1.315

Köse "Trakya'dan Bir Mesaj Göndermek İstiyoruz!"

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Köse "Trakya'dan Bir Mesaj Göndermek İstiyoruz!"
reklam

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Marmara Bölge Toplantısı, Kırklareli'de yapıldı.

Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları Genel Başkanı Fatma Köse başkanlığında gerçekleştirilen toplantıya; CHP Kırklareli İl Başkanı Tayfun Çobancık, CHP 27'nci Dönem Tekirdağ Milletvekili / TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon Başkanvekili Candan Yüceer,  Kırklareli Belediyesi Başkan Vekili  ve İl Meclis Üyesi Elmas Büyükdere, CHP Bölge Sorumlusu ve MYK üyesi Arzu Öner, Kadın Kolları Başkanı Ayşen Kösegil, CHP Genel Merkez MYK üyesi Hamiyet Gülaçar, Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu'nun eşi Sibel Kesimoğlu ve diğer parti üyeleri katıldı.
Düzenlenen toplantının açılış konuşmasını yapan Köse, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğine yön verecek olan kesimin kadınlar olduğunu söyledi. Köse "Bu memleketi yönetemeyen yapı aynı zamanda hukuku tarumar ederek ve bir rant düzeni kurduğu için, bir gün bile iktidarı yitirmeyi göze alamaz arkadaşlar, dikta rejimlerinde böyle olmuştur" dedi.

Köse konuşmasının devamında "Öncelikle, bölge toplantımızın ülkemizde toplumsal cinsiyet eşitliğini laik ve demokratik bir düzen içinde geçerken, gerçekten temsiliyette sağlanacağı özgürlükçü demokrasiye taşıyacak bir adım olacağına yürekten inanarak hepinizi sevgiyle selamlıyorum. Türkiye bugün bir parti devleti ile yönetiliyor. Milletimizin barış içinde bir arada yaşama arzusu korku ve karamsarlık ile besleniyor. Bunu hepimiz hissediyoruz. Halkımızın talepleri ile bağdaşmaya tek parti devleti, milletimizin ortak aklını ve ortak vicdanını hiçe sayıyor. Geleceğimizi hipotek altına almaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bütün bu nedenlerden dolayı, önümüzdeki yerel seçimler büyük önem taşıyor. Özellikle biz kadınların geleceği hakkında büyük önem taşıyor. Yerelde tek adamın idaresini güçlendirecek bir seçim yapmaya çalışıyorlar, buna izin vermeyeceğiz. Tek adam rejimi ve şahsileşmiş parti devletinin tüm yurttaşlarımızı kucaklayan ortak bir paydada buluşturmayan anlayışına karşı yerellerden başlayarak tüm yurttaşların temsil edildiği ortak aklın ve ortak vicdanın yanstılıdığı özellikle kadının yok sayılmadığı halkın iktidarını birlikte kuracağız. Özellikle Trakya'dan bir mesaj olacak bu. Umarım bu çağrımız Türkiye'ye dalga dalga yayılır ve bu memleket hak ettiği şekilde yönetilir. Bu nedenle kadın birlikteliği çok önemli. Kadına, çocuğa yönelik şiddet, cinsel istismar rakamlarında ki artış hepinizin malumu. Yerellerden güçlenerek, şiddetin, tacizin ve kadın cinayetlerinin önüne geçmek mümkün. Daha güçlü mücadele etmeliyiz. Çocuk ve evlilik. Yan yana ne kadar çirkin duruyor değil mi? Bu yüzden kadın mücadelesine ihtiyacımız var. Çoğunluğu ve çoğulculuğu ortadan kaldıracak tekcil iktidar anlayışının ürünü tüm uygulamaları sonlandıracak, ülkemizi karanlıktan kurtaracak en büyük güç biz kadınlarda. Çünkü bu ülkenin bu memleketin kadın gücüne, kadın vicdanına ve kadın örgütüne ihtiyacı var sevgili arkadaşlarım. O nedenle bu toplantıyı Trakya'da düzenliyoruz. Çünkü Trakya kadınının gücünü biliyorum, özgürlüğüne ne kadar düşkün olduğunu biliyorum. Demokrasiye, insan haklarına ne kadar önem verdiğini biliyorum bu nedenle Trakya'dan seslenmek istiyoruz. Bugün kadınların durumuna baktığımızda neden daha çok mücadele etmemiz gerektiğini bir kez daha anlıyoruz. Haklarımızın yok sayıldığına hepimiz tanıklık ediyoruz. Türkiye'nin içinde bulunduğu şartlar kadınlara tarihi bir sorumluluk yüklüyor. Bu sorun çözme ve yönetme kapasitesini tamamen yitirmiş, sorun çözemeyen ve sorun üreten bir iktidar ile karşı karşıyayız. Bu ülkenin geleceğine yön verecek olan kadınlar ama demeden, fakat demeden, hiçbir engel görmeden yolumuza devam etmek zorundayız. Bu memleketi yönetemeyen yapı aynı zamanda hukuku tarumar ederek ve bir rant düzeni kurduğu için, bir gün bile iktidarı yitirmeyi göze alamaz arkadaşlar, dikta rejimlerinde böyle olmuştur. Çünkü iktidara mecbur durumdalar. Üstelik; iktidar partisini vesayet altına almış o bir kişi siyasi sistemi felç etmek pahasına tek adam olmak derdinde, bunu da peyderpey başarıyor. Böyle bir yapı iktidara mecbur bırakılırsa ne yapar? Bunun cevabı dünya siyaset tarihi boyunca hep aynı olmuştur sevgili arkadaşlar. Kimlikler üzerinden çatışma çıkarır, toplumu böler, ayrıştırır. İşte bu memlekette yaşadıklarımız bunlar sevgili arkadaşlar. Böl, parçala, yönet anlayışını hepimiz hayatlarımızda ağır bir şekilde hissediyoruz. Siyaseti kimlikler üzerinden ayrıştıran bir yapı ile karşı karşıyayız arkadaşlar. Tarihte de hep böyle olmuştur, dikatörler halklarına hep eziyet etmişlerdir. Bu tür kimlik politikalarına sarılan ve toplumu tekçi bir anlayış ile tasarlamaya kalkan iktidarların ilk hedefi her zaman kadının yaşamı ve kadının bedeni olmuştur. Bu yüzden son dönemde kadın cinayetleri, şiddet ve çocuk istismarı son 15 yılda artarak devam ediyor. Bu nedenle mücadelemizi güçlendirmek durumundayız. Kırklareli Belediye Başkanı'mız sevgili Kesimoğlu'na çok teşekkür ediyorum. Ne tür bir çalışma yapmak istiyorsan her türlü hizmete hazırız diyen bir Belediye Başkanı ile çalışmak çok keyifli bunu belirtmek istiyorum. Kadın hareketine kıymet veren ve kadın haraketinin yükselmesi için her türlü çabayı gösteren yerel yönetim temsilcilerine ihtiyacımız var arkadaşlar. Geçtiğimiz günlerde teması kadın olan bir festival oldu burada. Çok mutlu oldum. Hepinizi en derin sevgilerim ile selamlıyorum bu özgürlük yolunda birlikte, beraber ve güç alarak devam etmek istiyorum. Sevgiyle.''

27. Dönem Tekirdağ Milletvekili / TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyon Başkanvekili Candan Yüceer ise konuşmasında "Trakya'mızın dört bir yanından gelen arkadaşlarımız var. Burada olmak çok kıymetli ve anlamlı. Genel Başkan'ımıza Trakya'dan bu ateşi yaktığı için çok teşekkür ediyorum. Türkiye geneline baktığımızda hem ülke demokrasisine, hem ülke ekonomisine, hem Cumhuriyet'in değerlerine bağlılık açısından, Trakya ;Atatürk'ün hemşerileri olarak, Atatürk'ün yoldaşları olarak tıpkı dün olduğu gibi aynı cesaretle yürüyor ve yürümeye devam edecek. Bu anlamda bizim için de çok kıymetli, tekrar çok teşekkür ediyorum. Kadınlar bir arada olursa, kadınlar birlik olursa nasıl güçlü olabilir, faşizme nasıl bariyer olabilir biz gördük. Hatırlar mısınız, Genel Kurul'a bir gece ansızın çocuk tecavüzünün önünü açmak, erken yaşta evliliklerin önünü açmak, tecavüzcüleri aklamak adına hadsiz bir şekilde bir tasarı getirdiler. Ona sayın Genel Başkan'ımızın da öncülüğünde oraya yığıldınız ve engellediniz. Tüm Sivil Toplum Örgütleri, kadın örgütlerimiz, sizler, kadın kollarımız Türkiye'nin dört bir yanından oraya aktı ve biz bunu geçirtmeyiz dediler, geçiremezsiniz dediler. Burada söz konusu olan çocuklarımız, geleceğimiz dediler ve onu geri çekmek zorunda kaldılar. Bizler aslında güçlüyüz. Biz kadınlar küçük bir şey değiliz aslında. Biz kadınlar bu toplumun yarısıyız, biz olmazsak hiçbir şey olmaz, biz olmazsak barış olmaz, kardeşlik olmaz, demokrasi olmaz. Şuan Türkiye'nin içinde bulunduğu durum işte tam olarak bu: kadınlar yok. Kadınlar olmayınca böyle oluyor. Biz kadınlar olmasın diye de ellerinden geleni yapan, kadınları yok etmeye çalışan, kadınları bırakın siyasetten, toplumsal yaşamdan silmeye çalışan bir iktidar var. Bu iktadar karşı işte sizler varsınız. Çağdaş bir Türkiye idealini taşıyan sizler varsınız. Ne mutlu bize ki; biz Cumhuriyet Halk Parti'liyiz. Atatürk'ün yoldaşlarıyız, çağdaş bir Türkiye idealinin taşıyıcısı ve çağdaş bir Türkiye için mücadele eden öncü kadınlarız. Cumhuriyet biz kadınları çok sevdi, biz de o yüzden Cumhuriyet'i çok seviyoruz. Ama bu iktidar bizi sevmiyor, kadınları sevmiyor, kız çocuklarını sevmiyor. Bize karşı bir şeyleri var. Biz olmayalım istiyorlar. Kadın kelimesini her yerden çıkardılar, Bakanlık'lardan, komisyondan çıkardılar. Kadın ve özgürlük dendiğinde tüyleri diken diken oluyor. Neden biliyor musunuz? Çünkü eğer kadın özgürleşirse, kadın bunun için mücadele ederse o kurmak istedikleri kindar, biat eden, uysal, her deneni yapan, sesini çıkarmayan o toplumu kuramazlar. Onun önünde en büyük engel biz; kadınları görüyorlar. Çünkü eğer kadınlar teslim olursa, toplum teslim olur. Teslim olmayacağız. Onların medyaları var, devlet güçleri var, bankaları var, sarayları var, parları var, sarayları var, şimdi uçan sarayları da oldu, yazlık sarayları, kışlık sarayları var. Ne yapacağız? Korkacak mıyız? Yılacak mıyız? Vaz mı geçeceğiz? Asla… Bizde de iki şey var. Birincisi mangal gibi yüreğimiz var, ikincisi ve en önemli olanı da; haklıyız… Haklılıktan daha önemli bir gerçek olabilir mi? O yüzden de artık sözün bittiği, çalışmanın zamanı. Artık biz kadınlar için kazanmanın zamanı. Ne için? Bu ülkede doğan her yurttaşın eşitliği için, ezilenler için, emekleri sömürülenler için kazanmak zorundayız. Bu ülke güzelleşecekse, bu ülkeye demokrasi gelecekse, huzur ve refah gelecekse bu kadınların elinden, bizlerin mücadelesi ile olacak. Bu yüzden kendi gücünüzle, kendi emeğinizle ve geleceğimiz olan çocuklarımızın mücadelesine sahip çıktığınız için yürekten hepinize teşekkür ediyorum. Sizlerin yoldaşı, kız kardeşi, partilisi olmaktan gurur duyuyorum. Bu mücadelenin içinde emek vermekten gurur duyuyorum. Ne mutlu Cumhuriyet Halk Partili olana, ne mutlu Atatürk'ün yolundan yürüyenlere, ne mutlu Cumhuriyet'in değerlerini bilenlere. Hepinizi saygıyla selamlıyorum ve mücadele ede ede kazanacağız diyorum, sevgiler, saygılar" dedi.

Düzenlenen toplantı CHP Kadın Kolları'nın yaşadığı sorunlar ve çözüm önerilerinin konuşulmasıyla son buldu. 

 

Haber/Kaynak: Sınırkent