reklam
reklam
DOLAR 32,4504 % -0.15
EURO 34,8290 % -0.66
STERLIN 40,7959 % -0.56
FRANG 35,5088 % -0.41
ALTIN 2.438,67 % 0,10
BITCOIN 62.877,99 -1.983

300 Kaynarcalı Çocuğa Spor Ayakkabısı Dağıtıldı

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
300 Kaynarcalı Çocuğa Spor Ayakkabısı Dağıtıldı
reklam

Cumhuriyet Halk Partisi Parti Meclisi Üyesi Yıldırım Kaya ile Toplumsal Değişim ve Gelişim Derneği Başkanı Kadir Polat, Kaynarca Beldesi’ni ziyaret ettiler.

Kaynarca Belediye Başkanı Serdar Türker ile birlikte Kaynarca ilk ve ortaokulunda eğitim gören öğrencilerle bir araya gelen Kaya ve Polat burada okuyan öğrencilere çeşitli hediyeler verdiler. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik Spor Bayramı öncesinde çocukların yüzünü güldürmek istediklerini ifade eden Başkan Türker “9 köyün çocukları taşımalı sistemle Kaynarca’ya gelerek eğitim ve öğretim hayatlarına Beldemizde devam ediyorlar. Ana sınıfından ortaokula kadar toplam 300 öğrencimizin tamamına ve görevlilerimize spor ayakkabısı dağıttık. Başta Parti Meclisi Üyemiz Yıldırım Kaya ve Kadir Polat olmak üzere okul müdürümüze, değerli öğretmenlerimize, okul çalışanlarımıza, velilerimize ve sevgili öğrencilerimize teşekkür ediyorum” dedi.

Okul ziyaretinin ardından Kaynarca Atatürk Meydanı’nda bulunan parkta vatandaşlara hitap eden CHP PM Üyesi Yıldırım Kaya konuşmasında “Dün belki dünya tarihinin önemli olaylarından birisi yaşandı. Filistin’de 60’a yakın Filistinli kardeşimizin öldürüldüğünü, katledildiğini hep birlikte öğrendik. 3 bine yakın yaralı var. 21.Yüzyılda yaşıyoruz, insanın ne kadar değerli olduğunu hepimizin bilmesi gereken bir yüzyılda yaşıyoruz. Bilimin geliştiği, teknolojinin geliştiği, adaletin mutlaka ama mutlaka sağlanması gerektiği ısrarla söylenilen bir yüzyılda yaşıyoruzGeldiğimiz noktada Filistin halkına yapılan açıkça bir zulümdür, bir katliamdır. Katliamı yapanları, zulmedenleri şiddetle kınıyoruz. Beklerdik ki, bütün dünya ayağa kalksın. Gördüğümüz tablo şudur: Amerika’da kendi iç sorununu çözemeyen bir başkan, sorunu gündemden düşürmek için İsrail’le ilgili başka politikaları yürürlüğe koydu. 18 yıldır başkana verilen yetki kullanılmadı. Tel Aviv’den Kudüs’e Amerika’nın büyükelçiliği taşındı. Gönül isterdi ki, Sayın Trump da bunu uygulamasın. Hem diyeceksiniz ki, bizim ülkemize demokrasi var, Birleşmiş Milletler Amerikan topraklarında, İnsan Hakları Beyannamesi orada dillendiriliyor, ama öbür taraftan aynı coğrafyadan Ortadoğu’ya müdahale ediyorsunuz. Ortadoğu’nun kan gölü olmasına sessiz kalmanın ötesinde teşvik ediyorsunuz. Pimi çekilen bir bombayı Ortadoğu’nun kalbi olan Kudüs’e yerleştirdiniz, pimi çekilen bir bomba!”dedi.

“Kudüs Müslümanlar İçin Kutsal Bir Yerdir”

CHP PM Üyesi Yıldırım Kaya konuşmasının devamında “Pazartesi, tarihe “Kanlı Pazartesi” olarak geçecektir. Kanlı Pazartesi’yi hiçbir Ortadoğulu ve hiçbir dünyalı unutmamalıdır. Bir tarafta ellerinde en gelişmiş silahlar, öbür tarafta sadece ve sadece barış gösterisi, barış isteyen, kendi topraklarını isteyen bir Filistin halkı var. Ve siz o gelişmiş silahlarla acımasız insanları tarıyorsunuz, katlediyorsunuz. Bu mudur insanlık, bu mudur ahlak, bu mudur adalet? 21.Yüzyılda bu kavramlar nasıl oldu da bu kadar değersizleşti? Kendi ülkesinde Sayın Trump bilim adamlarına sorsun, insan hakları aktivistlerine sorsun, nasıl oluyor da Ortadoğu kan gölüne dönüşüyor? Elbette ki Ortadoğu’da barışın olmasını isteriz. Ama bu barış silahla olmaz, kavgayla olmaz. Birleşmiş Milletler kararlarını uygulamıyorsun, “tanımıyorum” diyorsun. “Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını tanımıyorum” diyorsun. “Ben istediğimi yaparım” diyorsun. İstediğini yaparsan, tarihe Kanlı Pazartesi’leri mal edersin, başka bir şey yapmazsın ve insanlık tarihi seni yaşam boyu lanetler. Bıkmadık mı insanların öldürülmesinden? Yazık günah değil mi o insanlara? 70 yıldır, bakın 70 yıldır kendi vatanları için mücadele ediyorlar. Bir insanın kendi vatanı için mücadele etmesi kadar doğal hangi hak olabilir? Filistinli kardeşlerimiz vatanları için mücadele ediyorlar. Kendi topraklarından sürüldüler. Gazze’de, Batı Şeria’da, Lübnan’da gidin bakın bakalım mülteciler var. Kendi toprağında insan mülteci olabilir mi? Kendi toprağında ikinci sınıf vatandaş olabilir mi? Kendi toprağında ötekileştirilen kişi olabilir mi? Kendi vatanını savunmak istiyor, kendi coğrafyasını savunmak istiyor. Kadim Ortadoğu kültürünü savunmak istiyor, Kudüs’ü savunmak istiyor. Acımasızca o insanların üzerine kurşun yağdıranları tarih asla ve asla unutmayacaktır. O gencecik çocukların ellerinde silah yok, tankları yok, topları yok, tüfekleri yok, sadece ve sadece slogan atıyorlar, yürüyüş yapıyorlar ve mücadele ediyorlar. Buna bile tahammülleri yok. Kimse bundan sonra kalkıp da dünyaya demokrasi dersi vermesin. Her demokrasi dersi verdiklerinde, onlara kanlı pazartesiyi hatırlatmak insanlığın temel görevlerinden birisi olmak zorundadır artık, bunu yapacağız. Ortadoğu’da Amerika artık arabulucu olma rolünü tümüyle kaybetmiştir; çünkü taraftır. İsrail Hükümetinden yana taraftır. Dolayısıyla Amerika Birleşik Devletlerinin yönetiminin, Trump yönetiminin Ortadoğu’ya barış getirme şansı artık yoktur. Trump yönetimi Ortadoğu’ya kanı ve gözyaşını getirir artık, ölümleri getirir artık. Üç günlük yas ilan edildi, doğrudur. Aynı kültürü paylaştığımız, tarihte aynı coğrafyada birlikte yaşadığımız insanların katledilmesi karşısında Türkiye’nin susması doğru değildir. Yas tutması kadar doğal bir şey yoktur. Yasımızı tutacağız, ama asla ve asla unutmayacağız. Her Filistinli kendi bayrağı, kendi toprağı için mücadele ediyor. Her Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı da Filistinli kardeşlerin yanında, sonuna kadar yanında olacaktır. Bizim düşüncelerimiz gayet açık ve gayet nettir. Bugün böyle yarın böyle düşünmeyiz. Cumhuriyet Halk Partililer olarak Filistin davasını her dönem savunduk, bundan sonra da savunmaya devam edeceğiz; her dönem yanlarında olduk, bundan sonra da yanlarında olmaya devam edeceğiz. Hiç kimse unutmasın, 1960’larda 68’lerde gencecik çocuklarımız Filistin Kurtuluş Örgütünün ve Filistinlilerin davasını savunmak için Filistin’e gittiler. Bunların başında da Deniz Gezmiş geliyordu. Biz Ortadoğu’da barışı savunuruz. Geçmişte bizim çocuklarımız, gençlerimiz Filistin’e gidip Filistin için mücadele ederken, dönemin hükümetleri onları eleştiriyorlardı, “sizin ne işiniz var Filistin’de” diye. O çocuklarımızın mezarları şu anda Filistin’de. Filistinliler o çocukları bağırlarına basmış vaziyetteler. Biz Cumhuriyet Halk Partililer olarak, biz Kuvayı Milliyeciler olarak nerede bir mazlum halk varsa, o halkın yanında olmak bizim boynumuzun borcudur. Biz bunu yapıyoruz zaten, tarih böyle yazmıştır her zaman. Kudüs’ün üç semavi dinde de önemi vardır. Herkesin saygı duyduğu bir kenttir. Tarihsel değerleri vardır, inançsal değerleri vardır, kültürel değerleri vardır Kudüs’ün. Müslümanlar için elbette kutsal bir yerdir. Sevgili Peygamberimiz Miraç yolculuğunu oradan başlatmıştır. Kâbe’den önce insanlar namaz kılarken yüzlerini o tarafa doğru dönerlerdi. Mescidi Aksa Camiini gayet iyi biliyoruz, değerini de gayet iyi biliyoruz, önemini de gayet iyi biliyoruz. Aynı şekilde Yahudiler, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar, onlar da ibadet yaparken yüzlerini Kudüs’e doğru çevirirler. Hazreti İsa’nın dünyevi hayatının Kudüs’te sona erdirildiği kabul edilir. Bu kadar önemli bir kentin savaş kenti olmasını içimize sindiremiyoruz. Kudüs’ün bir barış kenti olması lazım. Bunu her yerde, her ortamda, hep birlikte dile getirmek zorundayız” dedi.

 

Haber/Kaynak: Sınırkent