reklam
reklam
DOLAR 34,3696 % 0.12
EURO 36,5366 % -0.27
STERLIN 44,0101 % -0.47
FRANG 39,0026 % 0.04
ALTIN 2.885,71 % -0,29
BITCOIN 87.016,60 5.215

Akran zorbalığında iki taraf da psikolojik destek almalı

Medicana Sivas Hastanesinde görevli Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, akran zorbalığının aslında bir istismar türü olduğuna değinerek, “Akran zorbalığını önlemek için okulda öğretmenlere, evlerde de anne babalara büyük bir iş düşüyor” dedi …

Yayınlanma Tarihi :
Akran zorbalığında iki taraf da psikolojik destek almalı
reklam

Medicana Sivas Hastanesinde görevli Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, akran zorbalığının aslında bir istismar türü olduğuna değinerek, “Akran zorbalığını önlemek için okulda öğretmenlere, evlerde de anne babalara büyük bir iş düşüyor” dedi.

Akran zorbalığının bir çocuk veya birden fazla çocuk tarafından isteyerek, bilerek ve kasıtlı olarak kötü bir muamele olduğunu belirten Uzman Klinik Psikolog Kerime Begüm Özkaya, “Akran zorbalığı Aslında bir istismar türüdür. Tabii akran zorbalığını fiziksel olarak düşünüyoruz ama ruhsal, duygusal, olarak da aslında bir nevi istismar türü olarak karşımıza çıkmakta. Bu zorbalık genellikle her dönem karşımıza çıkabilir ama yedi ile on beş yaş arasında sıklıkla görmekteyiz. Akran zorbalığının nedenleri arasında ailevi sorunlar, aileden öfke görmek vardır. Bu durumlar çocuğun akran zorbalığı yapmasına sebep olabiliyor. Arkadaş grubu içerisinde baskı görmesi, şiddet göstermesi, akran zorbalığı yaşatması anlamında sürekli bir baskı halini ortaya çıkartır. Çocuğun içinde yaşadığı öfkeyi dışa vurma yani güç gösterisi de diyebiliriz bu duruma. Öfke kontrolsüzlüğü yaşar bunun en önemli sebepleriyse televizyonda izledikleri dizilerden, filmlerden veya oynadıkları oyundaki karakterleri benimseyip onları akran zorbalığı olarak öfkeyi dışa vurma şekli ve durumu olarak karşımıza çıkmaktadır” ifadelerini kullandı.

“Akran zorbalığıyla alakalı eğitimler verilmesi gerekiyor”

Zorbalığa uğrayan çocuklarda ilk önce ders başarılarında azalma görüldüğünü belirten Özkaya, “Dikkat dağınıklığı, okula gitmek istememe durumları yaşanıyor. Ani bir ses olduğu zaman hemen kendini korumaya alma, savunma durumları yaşanıyor. Okulla alakalı konular açıldığı zaman ya öfke ya nefret ya da sessiz kalarak aslında tepki gösteriyorlar. Uykuyla alakalı problemler, yemekle alakalı, sosyal ilişkilerinde sorun ve sıkıntılar yaşıyorlar. En önemlisi ise okulda, okul öncesinde ve okul sonra hiç fark etmez çocukta böyle bir kaygılı, endişeli durum, beden dilinde farklılık, aileye yaklaşım, iletişim gözlemliyoruz. Ailelerin bunları tabii ki dikkat etmesi gerekiyor. Akran zorbalığını önlemek için okulda öğretmenlere, evlerde de anne babalara büyük bir iş düşüyor. Çünkü çocuk bu durumu yaşadığı zaman veya çocuğu gözlemledikleri zaman onlarla iletişime açık olmaları lazım. Böyle bir durum yaşıyorlarsa ve yaşatıyorlarsa halledilebilecek bir durum olduğu, bunları aileleriyle veya öğretmenleriyle paylaşmaları gerektiğine dair teşvik edilmeliler. Çocuklara söylenmesi lazım. Çünkü bazı aileler bu durumlarda aşırı tepki veriyorlar. Aşırı tepki Verdikleri zamanda çocuklar ya sessiz kalıyorlar ya da bu akran zorbalığına daha da çok harlayarak devam ediyorlar. Okullarda öğretmenlere karşı, anne babalara karşı veya da öğrencilerimize yönelik akran zorbalığıyla alakalı eğitimler verilmesi gerekiyor, bilinçlendirilmesi lazım” açıklamasında bulundu.

“Zorbalığa uğrayan çocuk kadar uğratan çocuğun da psikolojik destek alması gerekiyor”

Özellikle ders aralarında, işte teneffüslerde gözlem rica ediyoruz ve istiyoruz ifadelerini kullanan Özkaya, “Böyle bir durum yaşayan ve yaşatan çocuklar varsa önlemek ilk önce öğretmenlerimiz müdahale etmeli. Gerekirse çocuklarımıza, ailelerimize bilgilendirme yapılması gerekiyor. Aileler evde çocukların beden dilini pekiyi şekilde gözlemlemeleri lazım. Biraz önceki söylediğimiz gibi bazen çocuklar aşırı öfkeli, bazen içine kapanık olabiliyorlar. Beden dilimiz, davranışlarımız, evdeki davranışlarımız çok çok önemli. Her ders, iş başarısındaki veya başarısızlıktaki durumlar akran zorbalığına, yorumlamak doğru olmaz. Burada öğretmenle beraber iş birliği içerisinde çocuğunuzu çok iyi çok iyi gözlemleyerek yola devam etmemiz gerekiyor. Tabii geliştiği zaman da psikolog, psikiyatri desteğini hiçbir zaman unutmuyoruz. En önemli değinmesi gereken konu aslında şu. Sadece bir zorbalığa uğrayan çocukla ilerliyoruz ve onlardan destek alıyoruz. Aslında unutulmaması gereken şey şu ki zorbalığına uğrayan çocuk kadar uğratan çocuğun da psikolojik destek alması gerekiyor. Onun da aile öyküsü, okulla alakalı ilişkisi, öğretim ilişkisini basmak ve değerlendirmek gerekiyor” dedi.