reklam
reklam
DOLAR 32,2289 % -0.05
EURO 34,6644 % -0.06
STERLIN 40,3360 % -0.03
FRANG 35,4481 % -0.21
ALTIN 2.394,18 % 0,04
BITCOIN 61.272,20 -1.478
Emine KARTAL TÜM YAZILARI

İşsizlik ve Gençlik

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
İşsizlik ve Gençlik
reklam

Gençlerin belki de en büyük derdi, sanıldığı gibi rahatlık arayışı değil de işsizliktir. Gençlerin bu konuda sorunlarına çözüm bulunmadığını, herhangi bir ortam yaratıldığını düşünmüyorum.

İşsizlik konusu günümüzde birçok ülkede ciddi bir sorun haline geldi artık. İşsizlik, çalışma çağındaki insanların işsiz kalmaları ve gelir elde edememeleri durumu olarak tanımlansa da aslında çok daha fazlası olduğunu hepimiz biliyoruz.

Çünkü bu sorun hem bireyleri hem de toplumu olumsuz etkiliyor. İşsizliğin de birden fazla nedeni olabilir tabii ki.

Örneğin, ekonomik durgunluklar, teknolojik gelişmeler, işletmelerin maliyetleri azaltmak için iş gücüne olan taleplerinin azalması ve hükümetlerin iş dünyasını teşvik etmeleri için yetersiz politikalar gibi faktörler işsizliğin ortaya çıkmasına neden olabilir.

İşsizlik, bireylerin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkiliyor. İşsiz kalan insanlar, maddi zorluklarla karşı karşıya kalabilir ve bu da evlerinin geçimini sağlamalarını zorlaştırıyor.

Geçimin zorlaşması demek aynı zamanda sosyal problemler demek.

İşsiz kalan insanlar genellikle kendilerini yetersiz hissetmeye başlıyor ve özgüvenlerini kaybediyorlar. Ayrıca, işsizlik uzun süre devam ederse, kişilerin beceri kaybına uğraması da kaçınılmaz bir son haline geliyor.

Kaldı ki işsizlik sorununun aslında toplumsal etkileri de var. Toplumun işsizlik sorunu, ekonomik büyümeyi de olumsuz etkiliyor. İşsizlik arttığında, toplumda daha az harcama yapılır ve üretkenlik azalır. Bu da ekonomik büyüme hızını yavaşlatır.

Ayrıca, işsizlik, hükümetler için de bir sorundur. İşsiz kalan insanlara yardım etmek, hükümetler için büyük bir mali yük haline gelir.

İşsizlik aslında sadece birey için değil toplum için de ciddi bir sorundur. İşsizlik oranlarının düşük tutulması, bireylerin yaşam kalitesini artırırken ekonomik büyümeyi de hızlandırır.

 Hükümetlerin iş dünyasını teşvik etmek ve istihdam politikaları geliştirmek için daha fazla çaba göstermeleri gerekiyor.

İşsizlik oranlarını düşürmek için, özellikle genç nesil için mesleki eğitim programları oluşturulması ve teknolojik gelişmelerin işgücü piyasalarındaki etkilerinin anlaşılması da önemli bir durum arz ediyor.

Elbette, işsizlik birçok açıdan incelenmesi gereken bir konu.

İşsizlik oranları, ülkelerin ekonomik performansını ve refah seviyelerini etkileyen önemli bir faktör ve bunun için de ayrı çalışmalar yapılması gerekiyor.

İşsizlik oranlarının yüksek olması, toplumun maddi açıdan zor zamanlar geçirmesine; bu da dolaylı yoldan suç oranlarının artmasına ve genel olarak bir memnuniyetsizlik duygusunun ortaya çıkmasına neden olabilir.

İşsizlik, genellikle ülkelerin düşük gelirli kesimlerinde daha yüksek görülür. Bunun nedeni, düşük gelirli insanların daha az nitelikli işlere sahip olmaları ve eğitim ve beceri eksikliği gibi faktörlerin olması.

İşsizlik, genellikle kadınlar, gençler ve azınlık gruplarının iş bulma konusunda daha fazla zorluk çektiği durumlarda daha da yıkıcı bir etkiye sahip oluyor.

Etkileri de bu yolla daha büyük oluyor.

Kaldı ki işsizliğin psikolojik boyutuna henüz gelemedik. Bu konuyu da yarına bırakıyorum.

Umarım sadece konuştuğumuz ama yaşamadığımız bir konu olarak kalır.

Görüşmek üzere.

Haber/Kaynak: Emine KARTAL