reklam
reklam
DOLAR 32,4504 % -0.15
EURO 34,8290 % -0.66
STERLIN 40,7959 % -0.56
FRANG 35,5088 % -0.41
ALTIN 2.438,67 % 0,10
BITCOIN 63.211,49 -1.097

Tek Taşla İki Kuş

Yayınlanma Tarihi : Güncelleme Tarihi :
Tek Taşla İki Kuş
reklam

Esnaf Röportajları serimizde bugün Selin ve Murat Bağcı çiftinin işlettiği Hanımeli Pilavcısına konuk olduk.
Bağcı çifti Kırklareli’de daha önce denenmemiş bir konsept deneyip, oto yıkama ve pilavcı dükkanını bir arada yürütüyorlar. Murat Bağcı, bu konseptin ve eşiyle beraber çalışmanın yıllardır hayali olduğunu dile getirdi.

Kendinizden bahseder misiniz?

Ben Selin Bağcı. Evliyim. Bir tane çocuğum var. Aslında mesleğim bankacılık.  Birkaç sene çalıştım, sonra çocuğum olunca bırakmak zorunda kaldım. Çünkü iş çıkış saatleri pek uygun değildi. Ondan sonra çalışmadım. Eşimin sanayide oto yıkama dükkânı vardı.

Dükkân iki bölümden oluşuyordu. Bir kısmı oto yıkamaydı bir kısmı da büfeydi. Pandemi döneminde eşimin yanında büfe kısmından çalışmaya başladım.  Eşim, bu dükkânı alınca dükkânın ön tarafını büfe olarak değerlendirmeyi düşündük. Sonra ben bu dükkana geçtim. Pandemi bana yaradı. Eşimle beraber çalışmaya başladık.

 

İşletmeniz hakkında bilgi verir misiniz?

Aslında ben burasını pilavcı olarak açtım. Burada müşterilerimize pilav, tost, menemen, çay ve kahve sunuyoruz. Burası için mini bir kafe diyebiliriz. Dükkânın arka tarafında da oto parkımız ve oto yıkamamız hizmet vermeye devam ediyor. Bir çatı altında hepsi var.

 

İşletmeniz konsept olarak Kırklareli’de tek, halkın geri dönüşleri nasıl oluyor?

Müşterilerimiz iyi ki böyle bir yer açmışsınız dediler. Arabasını yıkamaya bırakan, kısıtlı zamanı olan müşterilerimiz araçlarını bırakıp çaylarını, kahvelerini içebiliyorlar. Karınları açsa yemeklerini yiyebiliyorlar.

Etrafımızdaki esnaf arkadaşlarımızda sokağımızda böyle bir yere ihtiyacımız vardı, dediler. Kadın esnaflar, “Sokakta böyle bir yeri kadın bir esnafın işletmesi bizi rahatlattı. Çay içmeye bile çekiniyorduk.” dediler. Geliyorlar sohbet ediyoruz, oturuyoruz. Gayet güzel oluyor. Geri dönüşler çok güzel oldu.

Büfe ve oto yıkamayı birleştirme fikri ortaya nasıl çıktı?

Eşim bu konsepti sanayideki dükkanında başlatmıştı. Bende bu işe eşimin sanayideki dükkanında ona yardım ederek başladım. Bu dükkanı alınca ben diğer dükkanda yalnız kaldım. Sanayi ortamı biraz farklı, oradayken burada olduğum kadar rahat değildim. Burada oturduğum gibi rahat oturamıyordum.

 Hep tezgahın arkasında, görünmeyen bir yerde duruyordum.  Açıkçası bu durumdan bunaldım. Eşime, kendime dükkan açacağım, burasını kapat dedim. Oturup, düşündük taşındık. Oto yıkamanın ön kısmı kullanılmıyordu. Sadece birkaç sandalye falan vardı. Oto parka giren araçlarda bu taraftaki girişi kullanmıyordu. Bu kısmı kullanmaya karar verdik. Dükkan kiralayıp sıfırdan başlamaktansa burada deneyip potansiyeli görelim dedik.

 

İşleri büyütmeyi düşünüyor musunuz?

Olabilir neden olmasın. Şu an bir dükkan almayı düşünüyoruz. O zaman mutfak kısmımızdaki çeşitleri daha da geliştirebiliriz.

 

İş yoğunluğunuz neye göre belirleniyor?

Murat Bağcı: İş yoğunluğumuz günlere göre değişiyor. İşlerimizin en yavaş olduğu günler çarşamba cumartesi ve günleri oluyor. Çarşamba ve cumartesi günleri insanlar halk pazarına gittiği için çarşıya inmeye vakitleri olmuyor. Halk pazarına giden insanlar alışverişten sonra direk evlerine gidiyor. Diğer günlerden işlerimiz baya yoğun oluyor. Hafta içi işlerimiz daha çok oluyor.

 

 

 

Günde ortalama kaç tane araç geliyor?

M.Bağcı: Sekiz, on tane araba geliyor. Otopark kısmında müşterilerimin hepsi aylıkçı. Abonelerim var, bende gir çık yok. Müşterilerim sabit, abone sistemimiz var.

 

Abone sitemi müşteriler için avantajlı mı?

M.Bağcı: Abone sistemi müşteriler içinde hesaplı oluyor. Giriş- çıkış 10 TL, abone olan müşterilerimiz günlük 6 TL veriyorlar. Aylığa vurduğumuzda 200 TL yapıyor.

 

Kırklareli gibi küçük bir yerde otopark vatandaşlar tarafından tercih ediliyor mu?

 

M.Bağcı: Lüks araç sahipleri tercih ediyor. Çünkü bizim dükkanımız kamera sistemiyle takip ediliyor. Kafe kısmımızda iki, otopark kısmımızda dört olmak üzere alt tane kamera var. Müşteriler, gönül rahatlığıyla arabasını bırakabiliyor. Şu an otoparktaki en kötü araba 500.000 TL, müşteri arabasını mahalle arasında çekmektense otoparka bırakmayı tercih ediyor.

Araç kapasitemiz, 12-13 araç keşke daha büyük olsa da daha çok araç alabilsek.

 

S.Bağcı: Geçen gün eşimi aradılar, “Murat Ağabey, arabayı otoparka koyabilir miyiz?” diye eşimde, yerim yok alamam dedi. Çok talep eden var. 

 

Ayrıca oto yıkama hizmetiniz var. Arabalarını kendileri yıkayan kişilere vermek istediğiniz tavsiyeler nelerdir?  

 

M.Bağcı: Hijyen çok önemli ve dikkat edilmesi gereken bir nokta. Benzin istasyonlarında bulunan büyük yıkama makineleri arabanın dış boyasını çiziyor. Köpük makinelerinin içindeki köpük 100 TL’lik, benim kullandığım köpük 200 TL. Benim kurulama yaparken kullandığım bezler, kullandığım ilaçlar çok farklı.

 

Bu işe koyduğunuz sermayenin karşılığını alıyor musunuz?

M.Bağcı: Yaptığım işin sermaye ile bir alakası yok. İşimi yaparken ortaya emeğimi koyuyorum. Burada emeğimi satıyorum. Söz konusu olan şey hizmet, ben kendi yaptığım işi beğeneceğim ki müşterilerde beğensin.

Bir yıkamacı, arabayı içeri aldığı zaman kendini gösterir. İşini ne kadar ne kadar güzel yaparsan müşteri sana bir daha gelir. Müşterinin tercihinde fiyatın bir etkisi yok. 60 TL’den istesen müşteri, “Allah bereket versin, arabam çok güzel olmuş” der. Misal veriyorum, 70 TL’ye bile yıkasanız, müşteri yine sizi tercih eder. Çünkü işinizi beğeniyordur. Arabayı detaylı bir şekilde güzelce temizlerseniz, arabanın içi güzel kokar. Bu da müşterinin hoşuna gider.

 

Ben 17- 18 seneden beri nu işi yapıyorum. 20 seneye doğru gidiyoruz. Ben artık bu işi gözüm kapalı yapıyorum desem yeridir. Şimdi çok okuyan mı? İyi bilir, çok gezen de iyi bilir derler. Yani çok gezen daha iyi bilir. Sektör güzel. Sağlık Müdürlüğü’nde memurdum. İnsanlar memur olmak için can atarken ben memurluğu bıraktım.

 

S.Bağcı: Murat, on üç sene boyunca geceleri nöbete gidiyordu. Sabah 08.30’da gelip üstünü değiştirip yıkama dükkanına gidiyordu. Neredeyse hiç uyumadan yıllarca bu şekilde çalıştı. En sonunda da pes etti.

 

Söylediğiniz gibi çoğu kişi memur olmak için çabalıyor. Sizi esnaflığı tercih etmeye çeken şey nedir?

S.Bağcı: Esnaflıkta, çalışırsan para var.

M.Bağcı: En önemlisi unsurlardan biri de çevre. Yanımda çalışan elli tane elemanın, yirmi tanesi dükkân açmıştır. Çoğu üç sene sonra dükkânlarını kapatmışlardır. Çevreyle alakalı, dükkanımı başka bir yerde açsam yine iş yaparım.

En önemli şey isim ve marka, verdiğiniz hizmetle kendi isminizi oluşturuyorsunuz.

Yeni oto yıkama açanlar, “Çok kaliteli mal kullanıyorum, son model makine kullanıyorum.” diyorlar.

Müşteri bir kere gidiyor. Sonra tekrar Murat Bağcı’ya geri geliyor. Müşteriler, “Murat Allah aşkına arabamı sen yıka .” diyorlar. Bu durumla karşılaşıyorum.

Diğer oto yıkamalar, kaliteli ürün kullanıyoruz diyorlar ama arabayı ürünler yıkamıyor. Bizim sektörde emek çok önemlidir. Müşterilere, emeğimizi satıyoruz.

 

Arabasını kendisi yıkayan kişiler için neler tavsiye edersiniz?

M.Bağcı: Aracı doğrudan güneş ışığı görmeyen gölgeli bir bölgede yıkamaya dikkat edin. Çünkü güneş ışığı yıkama sırasında yüzeyi erkenden kurutarak boya üzerinde lekelenmelere neden olabilir.

Ön cam sileceklerini kaldırarak cam temizliği için gerekli hareket alanını sağlayın.

Aracınızı yıkama işlemi için ihtiyacınız olan malzemelere ulaşabileceğiniz bir noktaya yerleştirin. Hortumla yıkama yapabileceğiniz bir su kaynağına yakın olmanız işinizi kolaylaştırabilir.

Temizlik için gerekli olan araç yıkama deterjanı, birkaç kova, mikrofiber bez ve kurutma için gerekli havluları önceden hazırlayın. Lastiklerinizi temizlemek için büyük bir sünger ve sert bir fırça işinize yarayabilir.

İkisi yıkama, biri durulama için toplamda üç kovaya sahip olmanızda yarar var. Su ve sabunla karıştıracağınız yıkama kovalarının birini lastikler, diğerini de araç gövdesi için kullanabilirsiniz.

Yıkama kovalarına ekleyeceğiniz deterjan ve sabunların aşındırıcı içermediğine ve otomobiller için uygun olduğuna dikkat edin.

Yıkarken;

Yüzeydeki kirleri gevşetmek ve yumuşatmak için ilk olarak aracın tüm yüzeyine hortumla su tutmalısınız. Suyun tazyik seviyesini mümkün olduğunca düşük tutmaya çalışın. Aksi takdirde yüzey kusurlarına sebep olabilirsiniz.

Yıkama işlemine tekerleklerden başlayın. Arabaların en kirli kısımları genellikle tekerlekler olduğu için daha temiz kısımların temizliğine geçmeden önce bu bölgeyi aradan çıkarmakta fayda var.

Mikrofiber bezi veya yıkama eldivenini sabunlu suya daldırdıktan sonra daha önce suyla yıkadığınız boyalı yüzeyleri hafifçe ovalayarak temizleme işlemine geçebilirsiniz. Boya üzerinde çiziklere neden olmamak için fırça kullanımından kaçının.

Aracın yüzey temizliğini yaparken yukarıdan aşağıya doğru hareket edin. Önce tavan kısmından başlayarak aracın etrafında birkaç kez tur atacak şekilde bölgeleri adım adım temizlemeye çalışın.

Boya yüzeyine zarar veren kuş pisliği ve böcek kalıntıları gibi lekeleri giderirken ekstra özen gösterin. Bu lekeleri sertçe ovalamak yerine nemli veya sabunlu bir bezin altında bir süre beklettikten sonra nazikçe çıkarmalısınız.

Yıkama eldivenini, süngeri veya bezi sık sık durulayarak içinde birikmiş kum ve toz parçacıklarından arındırın. Aksi takdirde topaklanmış kirleri araç yüzeyine tekrar sürerek boyaya zarar verebilirsiniz.

Yıkamanın ardından küçük lekelerle karşılaşmak istemiyorsanız, bezle temizlediğiniz yüzeylerin ardından hortumla yıkama yapabilirsiniz. Havluyla kurutma aşamasına geçene kadar araç yüzeyini sürekli ıslak tutarak doğal kurumadan kaynaklanan yüzey lekelerinin önüne geçmek de mümkün.

Araba yıkarken göz ardı edilen bölgelerin başında aracın alt bölümü geliyor. Özellikle tuza maruz kaldığında korozyon görülen bu bölgeye çeşitli açılardan hortumla tazyikli su tutarak kirlerden kurtulabilirsiniz.

Kurularken;

Yıkama ve temizleme işlemi bittikten sonra kurulamanın da titizlikle yapılması gerekiyor. Islak yüzeyleri kurularken temiz ve çok sayıda mikrofiber havlu kullanmaktan çekinmeyin. Kurulama işlemini araç yüzeyinde hiçbir ıslak bölge kalmayacak şekilde yapmalısınız.

Aracınızın yıkama sonrası daha parlak ve güzel görünmesini istiyorsanız, boya üzerine cila yapabilirsiniz. Araç yüzeyine zarar vermeyen balmumu cilaları tercih ederek hem boyayı güneşten koruyabilir hem de parlak görünmesini sağlayabilirsiniz.

Kurulamayı da bitirdikten sonra araç camlarını tekrar temizleyerek daha iyi bir görünürlük elde edebilirsiniz. Çünkü cam temizleyiciler su ve sabun karışımına göre daha etkili bir temizlik sunuyor.

 

Sektörde bazı işletmelerde fiyatlar uçuk, bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

M.Bağcı: Fiyatların uçuk olmasını doğru bulmuyorum. Çok şükür kazanıyoruz. Yüksek fiyatlar biçerek insanları korkutup kaçırmanın bir anlamı yok. Bu sektörde olan kardeşlerim beni arıyor. “ Murat Ağabey yandık, işler çok durgun.” Sen 70 TL’ye araba yıkarsan müşteri sana bir daha araba yıkatmaya gelir mi?

 

Hanımeli Pilavcısının paket servisi var mı?

S.Bağcı: Arka sokaklara ve ön sokaklara paket servis yapıyoruz. Daha uzağa götüremiyoruz. Çünkü iki iş birden ilerliyor.

M.Bağcı: İşi daha çok büyütmek istemiyorum. Çünkü büyüdükçe daha fazla eleman çalıştırmanız ve daha çok ekipman almanız gerekiyor. Açıkçası ben paket servis olayını sevmiyorum.

S.Bağcı: İki gün paket sipariş gelir, üçüncü gün gelmez. Onun içinde ekstra bir elemana ihtiyacımız var. Canı isteyen buraya gelsin, pilav yesin, kurabiye yesin. Yeni Instagram adresi açtım. “hanimelipilavcisi” sayfası üzerinden hem dükkanda olan yemekleri paylaşıyorum. Hem de sipariş vermek isteyen müşterilerimiz iletişime geçebiliyor.

M.Bağcı: Allah’a şükür geliyorlar. Kahvaltısını yapıyor, pilavını yiyor. Ben, yıllar önce İstanbul'da ya Bakırköy'de, ya Ortaköy'de bu tarz bir yere araba yıkatmaya gitmiştim. Arabaları kadınlar yıkıyordu. Arabanızı alt katta yıkamaya bırakıp, üst katta kafe kısmına geçiyorsunuz. Arabanız alt katta yıkanırken kahvaltınızı edebiliyorsunuz, yemeğinizi yiyebiliyorsunuz. Gazetenizi okuyup, kahvenizi içebiliyorsunuz. Yıllardır aklımda böyle bir konsept vardı. Eşime de bundan bahsetmiştim. Benim daha öncede oto parkım vardı. Orada böyle bir şey yapma fırsatım olmadı. Bu konsepti hayata geçirmek ve Selin’le beraber çalışmayı hep istiyordum. Burasıyla da nitekim bunu yakalamış olduk.

 

Eşinizle çalışmanın avantajları nelerdir?

M.Bağcı: Kıskançlık. Ben bunu aştım ama Selin Hanım bu konuda hala biraz zorlanıyor. Otopark ve yıkama kısmında kadın müşterilerle Selin muhatap olsun istiyorum. Seviyenizi koruduğunuz  zaman insanlarla anlaşabiliyorsunuz.

S.Bağcı: bizim açımızdan dezavantajı yok. Biz gayet iyi anlaşıyoruz.

M.Bağcı: Eşinizle çalıştığınız zaman kasa eşiniz oluyor. Selin, üstümden büyük bir yük aldı. Hesabı kitabı, banka işlerinizi o idare ediyor. Ben otopark ve yıkama kısmındayım. Her şeyi Selin hallediyor.

S.Bağcı: Kadınlar, tasarruf konularında daha iyidir. O konularda ben ilgileniyorum.

 

Sizin eklemek istediğiniz bir şey var mı?

M.Bağcı: Çalışınca her işte tutunursunuz. İnsanın içince çalışma azmi, olması gerekiyor.

S.Bağcı: Kesinlikle. Biz üç yıldır, karı koca beraber çalışıyoruz. Sanayideki dükkanımızı 06.30’da açıyorduk. Sanayideki esnafa hizmet ediyorduk. Kırk tane esnafa çay servisi yapıyorduk.

M.Bağcı: Oradayken, oturmaya vaktimiz olmuyordu. İnsan çalışmak istedikten sonra iş yok diye bir şey yok. İnsanlarda kalpazanlık var.

S.Bağcı: Pandemi patlamadan  beş altı ay önce sürekli ne iş yapabilirim diye düşünüyordum. Yaşım genç, çocuğumda büyümüş. Çalışmak istiyordum. Murat’la beraber düşündük. Kırklareli’de pilavcı yoktu. Pilavcı açmaya karar verdik. Ufacık bir dükkanda da olsa açalım iş potansiyelini görelim diye düşündük. Sonra pandemi patladı. Her yer kapandı. Dükkanlar açılınca bir baktık ki her yer pilavcı olmuş. Pilavcı açmayan bir ben kalmışım.

 

Haber/Kaynak: Sınırkent